Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14589 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4806 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Değer Artış Payı Alacağı ve Katılma Alacağı... ile ... aralarındaki değer artış payı alacağı ve katılma alacağı davasının reddine dair ... Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur.Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, taşınmazın tasfiye anındaki sürüm değeri olarak kabul edilen 80.000-TL'nin kalan kredi borcu olan 85.517-TL'den az olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, esas yönünden davacı vekili tarafından, vekalet ücreti yönünden davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.Eşler, 18.05.2005 tarihinde evlenmiş, 14.11.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu ... parselde bulunan 1 nolu bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 24.05.2006 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK 179.m). Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan mallar tasfiye edilir (TMK md.235/1). Eşlere ait malvarlıkları mal rejiminin sona erdiği andaki durumlarına (nitelik, özellik, imar durumu vs.) göre değerlendirilir (TMK md.228/1). Bu malların kural olarak tasfiye anındaki sürüm değerleri hesaba katılır. Yargıtay ve Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri esas alınır. Bu açıklamalara göre, eşler arasında mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı 14.11.2007 tarihi itibariyle tasfiyeye konu 1 nolu meskenin bir miktar kredi borcu bulunduğu anlaşılmaktadır.Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan ve mahkemece ilgili bankadan getirtilen belgelerden davalı yanca taşınmazın satın alındığı tarih olan 24.05.2006 tarihinde ...'tan 120 ay vadeli 60.000-TL bedelli konut kredisi çekildiği, kredinin 24.06.2007 tarihinde yapılandırıldığı anlaşılmaktadır. -//-Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur. Sonra bulunan bu kredi borç oranının, taşınmazın toplam satın alım bedeli karşısındaki oranına dönüşümü gerçekleştirilir. Tespit edilen bu oranın, taşınmazın tasfiye tarihindeki(karara en yakın) sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmasıyla borç miktarı belirlenir. Bu ilke ve esaslara göre saptanan taşınmazın borç miktarı, tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktar, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hesaplamasında göz önünde bulundurulur.Buna göre; öncelikle, tasfiyeye konu taşınmazın satın alma bedeli, bunun kredi ile ve varsa kredi dışında eşlerin kendi imkanları ile karşıladıkları miktarlar ve oranları ile tasfiye(karara en yakın) tarihindeki sürüm(rayiç) değeri ayrı ayrı belirlenmelidir.Açıklamalar doğrultusunda hesaplama yapılabilmesi için, iddia ve savunma çerçevesinde, taşınmazın satın alınmasına ilişkin akit tablosuyla birlikte tapu kaydı, kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosu dahil finans kuruluşu kayıtları, ihtiyaç duyulması halinde eşlerin malın alınmasında katkı olarak kullandıklarını ileri sürdükleri malvarlıklarına ilişkin sair belgeler bulundukları yerlerden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulmalıdır.Mahkemece yapılacak iş, taşınmazın mal rejiminin sona erdiği andaki durumu göz önünde bulundurularak tasfiye tarihindeki (bundan sonra verilecek karar tarihi) sürüm değerini yeniden keşif yapmak veya ek rapor almak suretiyle belirlemek, konut kredisinin alındığı tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar yapılan ödeme ile bu tarihten sonraki bakiye ödemeler dikkate alınarak yukarıda açıklanan Dairemiz ilke ve uygulamalarına göre hesaplama yapmak, gerekirse denetime elverişli hesap yapılabilmesi için konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişilerden hesap raporu alarak karar vermekten ibarettir.SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 730,60 TL peşin harcın istek halinde davacıya, 27,70 TL'nin de davalıya iadesine 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.