MAHKEMESİ : ... Asliye (Aile) Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : TİT, Katkı Payı Alacağı ve Katılma Alacağı... ve ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali tescil, katkı payı alacağı ve katılma alacağı davasının reddine dair ... Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacılar ... ve ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile 1/2 oranında tapu iptal-tescil, olmadığı takdirde alacak isteğinde bulunmuştur.Davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacıların miras bırakanı ...'nin ölmüş eşi olan ... kendisinden sonra vefat ettiğinden bahisle davacıların dava tarihinde talep konusu davayı açma ehliyetleri bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacıların miras bırakanı ... ile davalıların miras bırakanı ... 27.10.1982 tarihinde evlenmiş olup mal rejimi ...'nin 22.06.2013 tarihinde ölmesiyle sona ermiştir. Davalıların miras bırakanı ... ise 26.08.2013 tarihinde ölmüştür. Mahkemece davacıların miras bırakanı ...'nin davalıların miras bırakanı ...'dan önce öldüğü, davacıların dava ehliyetleri bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmişse de; mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Dava, mirasçılar arasında görülen miras haklarının tasfiyesi olmayıp TMK'nun 202 ve devamı maddelerinde düzenlenen edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkindir. Anılan kanun maddelerinde önce ölen eşin mirasçılarının sağ eş ya da sonra ölen eşin mirasçılarına dava açmasını engelleyen bir düzenleme bulunmamaktadır. Buna göre mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak mal rejiminin tasfiyesine ilişkin uyuşmazlığın esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yanlışa düşülerek yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29,20 TL peşin harcın istek halinde davacılara iadesine, 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.