Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14571 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22092 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/09/2013NUMARASI : 2012/1103-2013/798Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlular hakkında başlatılan takibe dayanak Ankara 4. İş Mahkemesi'nin 2008/994 Esas, 2012/1190 Karar sayılı 07.06.2012 tarihli ilamı ile kıdem tazminatı alacağının en yüksek banka mevduat faizi ile diğer işçi alacaklarının yasal faizi ile tahsiline karar verildiği giörülmüştür. Borçlulardan Sağlık Bankanlığı İcra Mahkemesi'ne başvurusunda brüt miktarların takibe konduğunu ve faizin fazla olduğunu, diğer borçlu .. Turizm Ltd. Şirketi ise kıdem tazminatına fazla faiz işletildiğini ileri sürerek 3 devlet bankasının faiz oranlarının uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür. Mahkemece, bankaların azami faiz oranlarının Merkez Bankası'nın internet sayfasından temini ile hazırlanan rapor doğrultusunda karar verilmiştir. HGK'nun 20.09.2006 tarih, 12-594/534 sayılı kararında da vurgulandığı üzere Mahkemece yapılacak iş; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmalıdır. Somut olayda, taraflara banka isimlerini bildirmek için süre verilmediği, borçlulardan ..Turizm Ltd. Şirketi'nin bildirdiği Bankalar'dan en yüksek mevduat faiz oranları sorulmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece yukarıda bildirilen ilkeler ışığında her iki tarafın da bildirdiği tüm bankalardan faiz oranları getirtilerek bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarda açıklanan nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.