Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14523 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8307 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : AlacakDavacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki alacak davasının ve karşı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 2. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı-karşı davacı ... vekili, duruşmasız olarak davacı-karşı davalı ... vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için ... Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... bizzat ve vekili Avukat ... ve karşı taraftan davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı-karşı davalı ... vekili, boşanma dava dilekçesi ile birlikte eşler arasındaki mal varlığının eşit olarak paylaşılması talebinde bulunmuş olup, hükümle birlikte tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilen mal rejimi tasfiyesi talebiyle ilgili 21.09.2010 tarihinde harcını yatırmak suretiyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak dava değerini 30.000,00 TL olarak bildirmiştir. 01.04.2013 tarihli dilekçe ile harcını yatırmak suretiyle katkı payı ve katılma alacağı olarak toplam 520.000,00 TL; 10.11.2014 tarihli dilekçelerinde ise 240.160,00 TL katkı payı, 142.790,21 TL katılma alacağının faizleriyle birlikte tahsilini talep ettiklerini açıklamışlardır. Davalı-karşı davacı ... vekili, birleşen ... 1. Aile Mahkemesi’nin ... sayılı dosyada mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak toplam 28.000,00 TL alacak talebinde bulunmuş olup, 16.10.2015 tarihli harcını yatırarak sundukları dilekçe ile fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 149.952,52 TL alacağın tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, tarafların evlilik birliği içinde edindikleri mal varlığının tasfiyesi sonucunda davacı-karşı davalı ...'in katkı payı ve artık değere katılma alacağının toplam 319.095,20 TL, davalı-karşı davacı ...'un ise katkı payı ve artık değere katılma alacağının toplam 149.952,52 TL olduğu, davalı-karşı davacının yargılama sırasında ayın olarak ödeme teklifi ve alacakların karşılıklı olarak mahsubunu talep ettiği ve adına kayıtlı ... plakalı araç ile ... plakalı araçları ayın olarak davalıya .//..vermeyi kabul ettiği, bu araçların sürüm değerlerinin 50.000,00 TL olduğu, mahsup talebi de kabul edilerek alacaklar mahsup edildiğinde davacı-karşı davalı ...'in toplam katılma alacağının 89.595,00 TL olduğu ve bu alacağın 50.000,00 TL'lik kısmının ... plakalı araç ve ... plakalı araç ile ayın olarak ödenmesine kalan 39.595,00 TL'lik kısmın ise ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı ...'in 769.12 TL'lik artık değere katılma alacağının ise karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ...'in kira alacağı ile ilgili talebinin vazgeçme nedeniyle reddine, karşı davacı ...'un kefalet alacağı ve ortak banka hesaplarında boşanma davasından sonra gerçekleşen hesap hareketleri ile ilgili talebi hakkında ise genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hüküm fıkraları incelendiğinde, hükmün birinci bendinde davacı ve karşı davacının davalarının kısmen kabullerine, ikinci bendinde karşı davacı ...'in mahsup talebinin kabulüne denildikten sonra, üçüncü bentte ise davacı ... yararına 89.595,00 TL katılma payına hükmedildiği belirtilmiş ise de katılma payının hangi hesaplama yöntemi ile belirlendiği tüm dosya kapsamından anlaşılmamaktadır. Mahkemece kurulan hükmün 6100 sayılı HMK 297/2 maddesi gereği “hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilemez taleplerden her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi” gerekir. Ne var ki Mahkemece, kurulan hükümde belirtilen rakam hakkında açıklayıcı gerekçede yazılmamıştır. Yerel mahkeme hükmünün usul hükümlerine aykırı olması nedeniyle öncelikle bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı-karşı davalı ... vekilinin diğer ve davalı-davacı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 14.263,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya iadesine ve 4.644,00 TL peşin harcın da istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacıya iadesine, 25.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.