MAHKEMESİ : Marmaris 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/10/2013NUMARASI : 2011/272-2013/635O.. D.. ve D.. E..l A.. ile F.. Ş.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 09.10.2013 gün ve 272/635 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan F.M.e A. vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08.07.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflardan kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı O.. D.. vekili, dava konusu 6 sayılı parselin 730 m2 bölümünün 04.09.1986 tarihli satış senediyle T.. Ş.’den,150 m2’lik bölümünün ise 17.11.1987 tarihli satış senediyle kayıt malikinin mirasçısı H.. Ş..’den satın ve devralındığını, satış tarihinden dava tarihine kadar kullanıldığını, ancak o tarihte Kadastro Mahkemesi'nde davalı olması nedeniyle tapuda intikal yapılamadığını, taşınmazın hükmen T.. Ş.. mirasçıları adına tescil edildiğini açıklayarak, taşınmazın toplamda 880 m2’lik bölümünün tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.Birleşen dava dosyasında davacı D.. E..A.. vekili, aynı parsel kapsamındaki, 500 m2’lik bölümünü kayıt malikinin mirasçılarından H.. Ş.. tarafından 05.07.1997 tarihinde dava dışı T..M..K..isimli kişilere sattığını, bu kişilerin bir süre kullandıktan sonra 01.07.2011 tarihinde vekil edenine satarak zilyetliğini devrettiklerini ileri sürerek bu bölümün tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini savunmuştur.Birleşen dosya davalıları H.. K.. ve M.. G.. vekili, davacının dayandığı satış senedinde vekil edenlerin taraf olmadığını öncelikle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini savunmuş, kabul yetkisi bulunan davalılar vekili,19.10.2012 ve takip eden oturumlar ile 09.10.2013 tarihli son oturumda, davayı kabul ettiklerini bildirerek kabul beyanı doğrultusunda karar verilmesini açıklamıştır.Davalılar N.. U.., H.. Ş.., M.. Ş.., F.. T.. ve G.. A.., yargılama oturumları sırasında taşınmaz bölümlerinin miras bırakan Tahir tarafından davacılara satıldığını belirterek, davayı kabul ettiklerini bildirmişler, tutanakları imzalamışlardır. Davalılardan A.. T.., F.. Ş.. ve M.. Y.. vekili, davacıların 2007/418 Esas sayılı dosyasındaki açtıkları davanın reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, kesin hüküm niteliğinde olduğunu, taşınmaz hakkındaki ortaklığın giderilmesi davasının sürdüğünü, davacıların satışı engellemek maksadıyla eldeki davayı açtıklarını, kötü niyetli olduklarını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, asıl davada; kayıt maliki olmayan davalılar G.. Ş.., G.. A.., F.. T.., N.. U.. ve H.. Ş.., birleşen davada; davalılar G.. Ş.. ve F.. T.. hakkında açılan davaların husumet yokluğu nedeniyle reddine, asıl davada M.. Ş.., F.. Ş.., M.. Y.., A.. T.. ile birleşen davada davalılar H.. K.. ve M.. G.. aleyhine açılan davanın kabulüne, dava konusu bölümler taşınmazın tamamına oranlanmak suretiyle, 57/1600 hisse ile davalı M.. Ş.. adına, 302/1600 hisse ile F.. Ş.. adına, 302/1600 hisse ile M.. Y.. adına, 302/1600 hisse ile A.. T.. adına, 245/1600 hisse ile Ü..T.. adına, 80/1600 hisse ile N..T.. adına, 72/1600 O.. D.. adına, 39/1600 hisse ile H.. K.. adına, 94/1600 hisse ile M.. G.. adına, 47/1600 hisse ile D.. E.. A.. adına, 30/1600 hisse ile A.. Ç.. adına, 30/1600 hisse ile A.. Ç.. adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan F.. Ş.., M.. Y.. ve A.. T.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Tarla niteliğindeki, 13120 m2 yüzölçüme sahip dava konusu.. parsel sayılı taşınmaz, 28.07.1969 tarih 64 sayılı tapu kaydı kapsamında kaldığı..parselle birlikte tek parça olarak 20 yıldan fazla süre kullanıldığı açıklanarak 23.06.1970 tarihinde T.. Ş.. adına tespit edilmiş, dava dışı M.. K..T.. ve müşterekleri tarafından açılan tespite itiraz davası sonunda, Marmaris Kadastro Mahkemesi'nin 05.06.2003 tarih, 1978/94 Esas, 2003/349 Karar sayılı ilamı ile davacılar ve katılanların davasının reddine, 6 parselin tespit gibi T.Ş..mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmediğinden 30.08.2003 tarihinde kesinleşerek tapu kaydı oluşmuştur.Dava dilekçelerindeki açıklamalar ve dosyadaki bilgi ve belgelere göre dava; tespit tarihinden sonra, ancak tapu kaydının oluştuğu tarihten önceki satış senetlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Başka bir anlatımla; satış senetlerinin düzenlediği tarihte taşınmaz T.. Ş.. adına tespit edilmiş ancak Kadastro Mahkemesi'nde davalı olması nedeniyle tapu kaydı oluşmamıştır. Mahkemece, taşınmazın davalı olduğu süreçte tapuda kayıtlı bulunmadığı dolayısı ile satış ve devir bakımından menkul hükmünde olduğu görüşünden hareketle davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır.Dava konusu taşınmazın öncesi tapuda kayıtlı yerlerden olduğu, tespit sonrası satın alma ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanıldığından somut olayda, 3402 sayılı Kanunun 13/B-b maddesi hükmünün uygulama imkânı bulunmadığı gibi iddianın öne sürülüş, biçimi ve hükmen oluşan tapunun kayıt tarihi dikkate alındığında uyuşmazlık hakkında TMK'nun 713/2. maddesinin uygulanma olanağı da bulunmamaktadır. Satış tarihi itibarı ile taşınmaz tapuda kayıtlı olduğundan, haricen satışı Türk Medeni Kanunu'nun 706, Borçlar Kanunu'nun 213 ve (6098 sayılı Borçlar Kanunun 237 m.) Tapu Kanunu'nun 26. maddesi hükümleri karşısında geçersizdir. Böyle bir satış, haricen satın ve devralan kişiye herhangi bir hak bahşetmez. O halde; mahkemece, davayı kabul eden davalılar yönünden kabul nedeniyle davanın kabulüne, hükmü temyiz eden davalılar yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davalılar F.. Ş.., M.. Y.. ve A.. T.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraf vekilleri Yargıtay duruşmasına katılmadığından Avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4.(HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 108,35 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılar F.. Me..ve Ay..ye iadesine, 08.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.