Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14420 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17398 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Davacı 3. kişi vekili, borçlu ... ve ...'un borcu nedeniyle müvekkiline ait ... plaka sayılı aracına haciz konulduğunu, borçlu ...'un hacze konu aracı 16/02/2009 tarihinde noter satış belgesi ile müvekkiline sattığını, İcra Müdürlüğü'nce haczin satıştan çok sonra, 21/09/2012 tarihinde konulduğunu, yapılan haciz işleminin hukuka aykırı olduğunu, istihkak iddiasının kabulü ile araç üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı alacaklı vekili, asıl dava olan istihkak davasının reddini talep etmiş, karşı dava olarak ise borçlu ....'in borcun doğumundan sonra davaya konu aracı kardeşi, davacı 3. kişi ...'ye sattığını, işlemin muvazaalı olduğunu belirterek, İİK 279 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda, ispat yükü altındaki davalı - karşı davacı alacaklının, muvazaa iddiasını ispat edemediği gerekçesi ile, istihkak davasının kabulüne tazminat talebinin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiş, karar 3. kişi vekili ve alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, 3. kişinin İİK’nun 96. ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak iddiası ile alacaklının karşı dava olarak İİK’nun 97/17 ve 277.-280.maddeleri gereğince açtığı tasarrufun iptali istemlerine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/490 Esas 2015/98 sayılı kararı ile borçlunun dava konusu .... İcra Müdürlüğü'nün 2009/429 esas sayılı dosyasının dayanağı olan, 11/11/2006 tarihli 27.000,00.-TL bedelli senedin sahte olduğu ve senetteki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle borçlu olmadığının tespiti talebiyle açtığı menfi tespit davasının kabul edildiği, UYAP üzerinden yapılan sorgulamada, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2015/14402 Esas 2016/3747 sayılı kararı ile 03.03.2016 tarihinde onandığı ve halen karar düzeltme aşamasında olduğu anlaşılmakla, iş bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde davalı-karşı davacıya, 400,90 TL peşin harcın istek halinde davacı-karşı davalıya iadesine, 24.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.