Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14287 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21886 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 11. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/09/2013NUMARASI : 2013/124-2013/860Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili ilama dayalı takipte, istenen işlemiş faizin ilama aykırı ve fahiş olduğu şikayetinde bulunmuş, Mahkemece, takip dosyasına tehiri icra amacıyla sunulan teminat mektubunun nakte çevrilerek alacaklı vekiline ödendiğinden bahisle konusuz kalan dava esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, karar borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Her dava ve şikayet açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanır. (28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K. ve HGK'nun 17.03.1954 tarih ve 3/40-49 sayılı kararı)..Yine borçlunun ilama aykırılık şikayetini ileri sürmesinde, takibin ve icra emrinin iptalini talep etmesinde, haklı çıkması halinde icranın iadesini isteyebileceğinden, hukuki yararı mevcut olduğuna göre, borcun icra takibinden sonra ödenmiş olması yapılan şikayetin esasının incelenmesine engel değildir. Somut olayda borçlunun şikayetinden sonra tehiri icra kararı için dosyaya sunulan teminat mektubunun alacaklı talebi üzerine nakte çevrildiği ve tahsil edildiği görülmektedir. O halde, şikayetten feragat edilmediğine göre mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.