Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1423 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 189 - Esas Yıl 2017
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Kayyım Atanması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne dair karar verilmiş olup hükmün kayyım .. tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.K A R A R Davacı vekili borçlu ... Öğe aleyhine başlattıkları icra takibinde borçluya ait hisseli taşınmazlar üzerine haciz konulduğunu, hacizli taşınmazların ortaklığın giderilmesi yolu ile satılmasına karar verildiğini, hacizli taşınmaz hissedarları aleyhine .... 1.Sulh Mahkemesi'nin 2013/1036 esas sayılı dosyası ile borçlu.....'ye kayyım atanması hususunda yetki verildiği bildirerek....'ye kayyım atanmasını talep etmiş, mahkemece davanın kabulü ile....'ye eşi....'nin kayyım olarak atanmasına karar verilmiştir.3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun'un 2/1. maddesine göre, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı; bu kimselerin malları üzerinde Hazine'nin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır. Hazine'nin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması hâlinde, mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin eder. Türk Medeni Kanunu'nun 427. maddesi uyarınca ise bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse, vesayet makamının, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alacağı ve bir yönetim kayyımı atayacağı hükme bağlanmıştır.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde ....1.Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan ortaklığın giderilmesi davasında ve işbu dava dosyasında borçlu ....'ye usulüne uygun tebliğ yapıldığı ve sağ olduğu,3561 sayılı Yasa ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri gereği kayyım tayini şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla, davanın reddi yerine yetersiz inceleme ve gerekçe ile kabulü doğru görülmemiştir.SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 09.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.