Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1422 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12967 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/03/2013NUMARASI : 2011/940-2013/120M.. Y..ve A.. D.. ile S.. K.. aralarındaki mirasın hükmen reddi davasının kabulüne dair Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 21.03.2013 gün ve 940/120 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, davacıların babası olan mirasbırakan Recep Dizarlı'nın 05.06.2010 tarihinde öldüğünü, terekesinin açıkça borca batık olduğunu açıklayarak mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı Sosya Sigortalar Kurumu vekili, davanın süresinde açılmadığını belirterek yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, terekenin borca batık olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı Sosyal Sigortalar Kurumu vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dava Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesinde yer alan "ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır." hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkindir. Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Mirasbırakanın, ödemeden aczi, ölüm tarihine göre belirlenir. Bilindiği üzere ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm malvarlığı tekesinin aktifini, tüm borçları ise terekesinin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunun açık delilidir. (TMK.md.605/2). Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, mirasbırakan 05.06.2010 tarihinde ölmüştür. Ne var ki, Mahkemece, mirasbırakanın ölümü tarihi itibarıyla borç miktarı ile mirasın açıldığı tarih itibarıyla malvarlığı değerleri tespit edilmemiş, mirasbırakanın borcundan dolayı yapılan icra takiplerine ilişin dosyalar getirtilmemiş, terekesinin aktifi ve pasifi yeterince araştırılmamış ve davacının mirası kabul anlamına gelen davranışının bulunup bulunmadığı sorgulanmamıştır. Bu durumda, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Hal böyle olunca Mahkemece yapılacak iş; mirasbırakanın ölüm tarihi itibarıyla borç miktarını tespit etmek, aynı tarih itibarıyla taşınır ve taşınmaz malvarlığını, varsa hak ve alacaklarını, tarafların bu hususta gösterecekleri delilleri toplamak suretiyle saptamak, mirasbırakanın borcundan dolayı mirasçılar aleyhinde yürütülen takiplere ilişkin icra dosyalarını getirtmek, davacının mirası kabul anlamına gelen davranışlarının bulunup bulunmadığının tespit etmek, mirasın hükmen reddine engel teşkil eden Türk Medeni Kanunu'nun 610/2.maddesinde sözü edilen tereke mallarını kendisine mal edinme durumunun gerçekleşip gerçekleşmediğini incelenmek ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre bir karar vermektir. Mahkemece tüm bu hususlar gözardı edilerek ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır. Davalı Sosyal Sigortalar Kurumu vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 03.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.