MAHKEMESİ : Bartın Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/05/2013NUMARASI : 2012/1044-2013/526R.. Ç.. tarafından mirasçılık belgesi istemi davasının kabulüne dair Bartın Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 28.05.2013 gün ve 1044/526 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARTalep eden R.. Ç.., mirasbırakanı olan Ö..Ç..nin 10/06/1981 tarihinde öldüğünü açıklayarak mirasçılık belgesi verilmesini istemiştir.Mahkemece, mirasbırakanın miras meselesi 24 hisse kabul edilerek; 8 hissenin oğlu N.. Ç.i'ye, 2 hissesinin gelini B. Ç.'ye, 3 hissesinin torunu Ş.. Ç..ye, 1'er hissesinin torunları M.. K.. Ç.. N.. S... ve B.. S.a, 2 hissesinin damadı N.. Ç..ya, 6 hissesinin torunu M.. Ç..ya aidiyetine karar vermiştir. Hüküm süresi içinde talep eden R.. Ç.. tarafından, kendisi ve kardeşi Fadime, babaları A..Ç..'den (mirasbırakanın oğlu) dolayı mirasbırakanın mirasçıları (torunları) oldukları halde kurulan hükümde kendilerine pay verilmemesinin hatalı olduğu gerekçesi ile temyiz edilmiştir.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesi hükmünde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re’sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.Somut olaya gelince; Karabük, E.. .. Köyü, C.., H:.. da nüfusa kayıtlı mirasbırakan Ö..Ç.. 08.11.1993 tarihinde ölmüştür. Mirasbırakanın güncel nüfus kayıtlarında çocukları M.. Ç.. N.. Ç.. ve Z.. Ç.. görünmektedir. Mahkemece sadece nüfus kayıtlarına dayalı olarak mirasçılar ve miras payları belirlenmiş ise de dava dilekçesine ekli nüfus kayıtlarından, bilirkişi Vasfi Gözoğlu tarafından atik defterden çıkartıldığı anlaşılan 15.11.2011 tarihli nüfus kaydında, mirasbırakanın çocukları arasında A..Ç..nin de olduğu ve A..Ç..nin 07.01.1965 tarihinde evli olarak öldüğü anlaşılmaktadır. Ayrıca davacının annesi E..nli'nin de, mirasbırakan gibi, Karabük, E., ..Köyü, C:.., H:.. da nüfusa kayıtlı olması ve çocukları olan talep eden R.. ile kardeşi F..nin baba isimlerinin A...olması, ayrıca yargılama sırasında dinlenen tanık C.. D..'in davacının, N..nin (mirasbırakanın eşi) torunu olduğunu beyan etmesi karşısında talep eden mirasbırakan ile irs ilişkisini kanıtlamıştır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan hukuksal olgular doğrultusunda; mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği kuşkusuzdur. O halde, Mahkemece miras bırakanın tüm mirasçıları ve payları belirlenerek yeniden mirasçılık belgesi düzenlenmeli ve düzenlenecek mirasçılık belgesinde mirasbırakanın oğlu A... Ç..çocukları R.. ve F..ye de pay verilmelidir.Talep edenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/III-2. bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.