Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14151 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12996 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Aile MahkemesiTARİHİ : 14/03/2013NUMARASI : 2010/859-2013/227S.. Ö.. ile M.. K.. aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Bakırköy 3. Aile Mahkemesi'nden verilen 14.03.2013 gün ve 859/227 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; 1997 yılında vekil edeni ile davalının evlendiğini, davalının kusurlu davranışları nedeniyle açılan boşanma davasının Bakırköy 3. Aile Mahkemesi'nde 2009/933 Esas sayılı dava dosyasıyla davanın devam ettiğini, evlilik birliği içerisinde 12.03.2009 tarihinde Başakşehir ..ada.. sayılı parselde bulunan ..nolu bağımsız bölümün, 24.04.2009 tarihinde ise Asarcık Köyü, ..ada .. pansel sayılı tarla nitelikli taşınmazın satın alındığını açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik 80.000 TL katılma payı alacağının boşanma dava tarihi olan 16.11.2009 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 29.05.2012 tarihli harcını yatırdığı ıslah dilekçesiyle, istek olarak belirlediği 80.000 TL'nin 40.000 TL'sinin .. ada.. nolu parselde bulunan bağımsız bölüm için istediğini, bu miktarı 35.000 TL artırmak suretiyle 75.000 TL'ye yükselttiğini, kalan 40.000 TL'nin ise tarla nitelikli taşınmaz için olduğunu, böylece toplam 115.000 TL katılma alacağının hüküm altına alınması isteğinde bulunmuştur. 14.03.2013 tarihli yargılama oturumundaki imzalı beyanıyla da; “...talepleri doğrultusunda 115.000 TL katkı payı alacağının boşanma dava tarihi olan 16.11.2009 tarihinden itibaren yasal faziiyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı Muhammet vekili, 14.07.2011 tarihli cevap dilekçesiyle; boşanma davasıyla vekil edeninin maddi ve manevi tazminat ödemeye mahkum edildiğini, vekil edeninin babası Salih Küçük'ün bankalara borçlanmak suretiyle .. ada..sayılı parselde bulunan bağımsız bölümü 13.03.2009 tarihinde, .. ada .. parsel sayılı tarla nitelikli taşınmazın ise 24.04.2009 tarihinde oğlu davacı adına aldığını, tüm bedellerini davacının babası tarafından ödendiğini, TMK'nun 220. maddesi uyarınca kişisel mal niteliğinde bulunduğunu, davacının mal rejiminden kaynaklanan herhangi bir alacak hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece; “...taraflar arasındaki davanın katkı payı isteğine ilişkin bulunduğunu, taşınmazların evlilik birliği içerisinde edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğini, davacı vekilinin söz konusu taşınmazların davacının katkısıyla alındığını ileri sürdüğünü ve katkı payı oranında 115.000 TL'nin tahsiline karar verilmesini istediğini, toplanan deliller ile davacının da çalıştığını, taşınmazlara katkısının bulunduğunun sabit olduğunu, maaş aldığına ilişkin firmalardan gelen yazıların dosyada yer aldığını, bilirkişinin 27.12.2012 tarihli ek raporunda açıklanan 33.882,60 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ...” karar verilmesi üzerine hüküm sadece davacı vekili tarafından “başlangıçta katılma alacağı istediklerini, taşınmazların dava tarihindeki değerlerinin değil, keşif tarihindeki değerinin hükme esas alınması gerektiği ve bu nedenle eksik katılma alacağına hükmedildiği” gerekçesiyle temyiz edilmiştir.Dava, 4721 sayılı TMK'nun 202 ve devamı maddeleri gereğince yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi süresi içerisinde edinilen taşınmazlardan kaynaklanan ve TMK'nun 202, 219, 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Taraflar 08.10.1997 tarihinde evlenmiş, 16.11.2009 tarihinde açılan ve kabulle sonuçlanıp 30.05.2011 tarihinde kesinleşen boşanma kararıyla boşanmışlardır. Taraflar arasında evlendikleri 08.10.1997 tarihinde 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 16.11.2009 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK.m.202, 4722 SK.m.10). Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2.fıkrası uyarınca boşanma davasının açıldığı 16.11.2009 tarihinde sona ermiştir. Mahkemece, kararın gerekçesinde bir yandan davayı katkı payı alacağı olarak nitelendirip davacının ıslah dilekçesinde ve 14.03.2013 tarihli yargılama oturumundaki beyanı gözetilerek ve bilirkişinin yukarıda tarihi belirtilen ek raporu gözönünde tutularak 33.882,60 TL katkı payı alacağından söz etmiş, öte taraftan gerekçesinde aynı zamanda taşınmazların edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğine değinilmiştir. Görüldüğü gibi gerekçe; nitelendirme bakımından birbiriyle çelişkili durumdadır. Davacı dava dilekçesinin konu bölümünde hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde “...80.000 TL katılma payı alacağı” ibaresini kullanmış, istek ve sonuç kısmının .nolu bendinde de aynı tabiri kullanmıştır. Dava konusu ..ada 3 sayılı parselde bulunan .. nolu bağımsız bölüm 12.03.2009, 154 ada 68 sayılı parselin ise 24.04.2009 tarihinde edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonra edinildiklerinden TMK'nun 219. maddesi uyarınca her iki taşınmazın edinilmiş mal olduğunun kabulü gerekir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, olayların dayanağını oluşturan kanun maddesiyle hukuki nitelendirmeyi yapmak ise hakime (mahkemeye) aittir (HMK.m.25, 31, 33). Taşınmazların belirtilen tarihlerde alındığı konusunda bir duraksama bulunmadığı gibi davacı vekili de az önce açıklandığı gibi dava dilekçesinde açıkça katılma alacağından söz etmektedir. Davacı vekilinin ıslah dilekçesinde ve yargılama oturumundaki beyanıyla istek miktarını toplam olarak 115.000 TL katılma alacağı olduğunu açıklamıştır.Uyuşmazlık konusu her iki taşınmazın da edinilmiş mallara katılma süresi içerisinde edinildiklerine ve TMK'nun 219. maddesi uyarınca edinilmiş mal olduğuna göre kural olarak bu tür malların TMK'nun 232 ve 235/1. maddeleri gereğince sürüm değerlerinin uzman bilirkişiler aracılığıyla ve keşfen saptanması ve karar tarihine en yakın bir tarihteki değerlerinin hükme esas alınması gerekmektedir. Kural bu olduğuna göre mahkemece, .. ada .. parsel bakımından boşanma kararının gerçekleştiği tarihteki değerinin, ..ada 3 sayılı parselde bulunan .. nolu bağımsız bölüm yönünden ise boşanma davasının açıldığı 16.11.2009 tarihindeki değerinin hükme esas alması, az önce açıklanan kanun hükümlerine ve katılma alacağı ilkelerine aykırı düşmektedir. Mahkemece, dava katılma alacağı isteğine ilişkin olduğu halde katkı payı alacağı olduğu kabul edilerek tarafların gelirlerinden hareketle uzman bilirkişi Avukat A.N..K..ın 27.12.2012 tarihli raporu esas alınarak 33.882,60 TL katkı payı alacağına hükmetmiş olması usul ve kanuna aykırıdır. Ek rapor kapsamı itibariyle yetersiz olup hükme esas alınamaz. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş; taşınmazların sürüm değerlerinin yeniden verilcek karar tarihine en yakın tarihteki sürüm değerlerinin TMK'nun 232 ve 235/1. maddeleri uyarınca uzman bilirkişiler aracılığıyla (bir inşaatçı, bir mülk sahibi ve tarla bakımından bir ziraat mühendisinden oluşan kurul) saptanması, söz konusu malların kişisel malla edinildiği davalı tarafından kanıtlanamadığından TMK'nun 222. maddesi uyarınca bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilmesi, TMK'nun 231 ve 236/1. madde ve fıkrası gözetilerek belirlenecek artık değerin yarısını katılma alacağı olarak davacı yararına hüküm altına alınması, istek miktarının gözönünde tutulması gerekmektedir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulüyle yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 579,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 04.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.