Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14060 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14487 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:KARARDavacı 3. kişi vekili mülkiyeti müvekkiline ait ".... seri numaralı, dilimleme T-shırt poşet kesme makinası" nın haciz ve muhafaza altına alındığını, bu haciz işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı alacaklı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; sözleşmenin yasanın aradığı gibi düzenleme şeklinde noter sözleşmesi olduğu borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki noterliğin ilgili siciline kaydedildiği, ekli faturalardan haczedilen malların finansal kiralama konusu mallar olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, 3. kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye elverişli bulunmamaktadır. Şöyle ki; hem davacı hem de davalı alacaklı taraf keşif ve bilirkişi incelemesine delil olarak dayanmıştır. Hal böyle olunca, Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları kapsamında konusunda uzman bilirkişilerden oluşacak üç kişilik bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif yapılarak, dava konusu mahcuzlar ile davacının dayandığı finansal kiralama sözleşmesi ve ekinde bulunan faturadaki makinaların seri numaraları dahil tüm ayırt edici unsurları karşılaştırılarak hacze konu makineler ile finansal kiralama sözleşmesinin konusu olan makinaların aynı makineler olupolmadığının belirlenmesi, bu kapsamda hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, ve 2.561,65 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.