Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14056 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20747 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/07/2013NUMARASI : 2013/405-2013/684Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı tarafından borçlu M.. H.. aleyhine başlatılan ilamlı takipte Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2003/751 E., 2010/557 K. sayılı ilamıyla hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmiş olup, borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda karşı tarafın 6111 sayılı Yasa hükümlerinden yararlanarak takip dayanağı ilam ile hükmedilen kamu alacağını ödemek ve kendi alacaklarından feragat etmek maksadıyla idareye başvurmuş ve borcunu yapılandırmış olduğunu, başvurusu kabul edilerek borcunu taksitler halinde ödemekte olduğunu, bu durumda ilamdaki vekalet ücretini ve yargılama giderini takibe koymasının 6111 sayılı Yasaya aykırı olduğunu bildirerek takibin iptalini talep etmiştir.Mahkemece, davalının 6111 sayılı Yasa uyarınca yeniden yapılandırmadan faydalandığı hususunun sabit olduğu belirtilerek aynı Yasa'nın 17/28-b maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmiş; hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olaya uygun düşen ve 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa'nın 20/5-c maddesinde “Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak bu Kanun'un yayımlandığı tarihten sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz ve bu kararlar ile idare aleyhine hükmedilmiş yargılama gideri ve vekalet ücreti bulunması halinde bunlar talep edilemez” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, takip dayanağı ilamın tebliğ tarihi araştırıldıktan sonra, tebliğ tarihi Yasa'nın yayın tarihinden sonra olduğu takdirde mevcut düzenlemenin somut olayda uygulanabileceği dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ve eksik inceleme ile şikayetin kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 03.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.