Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1400 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23856 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Alanya 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/01/2013NUMARASI : 2011/365-2013/9Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz edenler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARDavacı üçüncü kişi vekili, Ankara 3. İcra Müdürlüğü’nün 2010/12357 sayılı takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, Alanya 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/545 sayılı talimat dosyasında yapılan 02.06.2010 ve 05.07.2010 günlü hacze konu bir kısım menkullerin davacı üçüncü kişi Şirkete ait olduğunu belirterek iki ayrı hacze yönelik iki ayrı istihkak davası açmış, Mahkemece birleştirme kararı verilmiştir. Davalı alacaklı vekili, dava konusu oteldeki tamirat işinin alacaklı tarafından yapıldığını, içinde kullanılacak eşyaların da alacaklı tarafından satıldığını, bedeli ödenmediği için icra takibi başlatıldığını, hacizde borçluya ait evrakların ele geçtiğini, kiraya veren şirketle kiracı şirketlerin tamamı arasında organik bağ bulunduğunu, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunu, sunulan delillerin ise istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli kabul edilemeyeceğini, mahcuzların bir kısmının alacaklı tarafından borçluya satılarak teslim edilen eşyalar olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.Mahkemece toplanan delillere göre: üçüncü kişi Şirketin borçlu Şirketten 6 ay kadar sonra kurulduğu, borçlunun haczin yapıldığı oteli 1 ay kadar işlettiği, ardından organik bağ içinde bulunduğu dava ve takip dışı M. Turizm Ltd. Şti'ne teslim edildiği, anılan şirketin 18.03.2010’da Mahkeme kararı ile tahliye edildiği, üçüncü kişinin burayı bahsi geçen tahliye işleminden sonra kiraladığı, ancak davacının da borçlu ve bir önceki kiracı şirket ile ortaklık yapısı itibarı ile organik bağ içinde bulunduğu, bu koşullarda istihkak iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili ve tazminat yönünden davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir2-Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.Yargılama aşamasında 14.02.2012 tarihli ara kararla teminat karşılığında takibin durdurulması kararı verildiği ve teminat tutarının üçüncü kişi tarafından yatırıldığı anlaşılmaktadır.Bu koşullarda İİK’nun 97/13. maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi için aranan koşulların gerçekleşmesi nedeni ile davalı alacaklı yararına gecikme tazminatına hükmedilmesi gerektiği dikkate alınmadan yazılı biçimde hüküm tesisi isabetli değildir.Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30'er TL peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 31.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.