Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13948 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22135 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 7. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/11/2013NUMARASI : 2013/827-2013/852Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili, vekil edeni aleyhine ilamlı takip başlatıldığını, takibe konu ilamın taşınmazın aynına ilişkin olup, kesinleşmediğini, kesinleşmeden icra edilemeyeceğini, açıklayarak, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, takibe dayanak ilamın dava konusunun ecrimisil, eski hale getirme istemine ilişkin olduğu, taşınmazın aynının ihtilaflı bulunmadığı gerekçesiyle kesinleşmeden takibe konulabileceğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm; borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.İcra takibinin dayanağı olan İstanbul 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 18.06.2013 tarih ve 2011/498 Esas, 2013/681 Karar sayılı ilamı ile ''Açılan davanın ecrimisil talebi yönünden reddine, davanın eski hale getirme ve mimari projeye aykırılığın giderilmesi talepleri yönünden kabulüne, davalıların murisinin maliki olduğu İstanbul İli, Faih İlçesi Mollafenari Mah... Ada,.. Parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan çekme kat 38,39,40,41 ve 42 bağımsız bölüm nolu taşınmazların bulunduğu yerde mimari projeye aykırı olarak yapıldığı tespit edilen ve 12.12.2012 tarihli bilirkişi raporu ve ekli krokisinde koyu siyah ile çizilen sonradan yapılan duvarların yıkılarak kaldırılmasına, aynı krokide F harfi ile gösterilen ve yıkılan duvarların yeniden yapılmasına, terasın üstündeki ondulin çatı ve önündeki pencerelerin kaldırılarak terasın açık teras haline getirilmesine ve krokide D ile gösterilen merdiven sahanlığı üzerindeki eklentinin yıkımı sureti ile mimari projeye uygun eski hale getirilmesine, davalıların belirtilen bölümlerdeki ortak alana vaki müdahelesinin menine, davalılara belirtilen işleri yerine getirmesi hususunda taktiren 20 günlük süre verilmesine" karar verildiği anlaşılmaktadır. Özetle; Mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmazdaki mimari projeye aykırı bölümlerin yıkılarak, taşınmazın eski haline getirilmesine karar verilmiş olup, kal'e ilişkin davalar sonunda verilen kararların kesinleşmeden icrası ve daha sonra hükmün bozulması halinde telafisi imkansız zararlar meydana geleceği nazara alınarak, bu konuda verilen kararların kesinleşmeden icra edilemeyeceğinin kabulü gerekir. O halde, Mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 01.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.