MAHKEMESİ : Karaman Aile MahkemesiTARİHİ : 11/12/2012NUMARASI : 2009/271-2012/980Ş.. T.. ve müşterekleri ile S.. G.. ve dahili davalılar C.. E.. ve müşterekleri aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair Karaman Aile Mahkemesi'nden verilen 11.12.2012 gün ve 271/980 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde; 29.11.2008 günü davalıların müşterek murisi ve oğulları sürücü İ.. G.. idaresindeki vekil edenlerinden Ş.. T.. (A..) adına trafikte kayıtlı DK plakalı özel oto ile karşı yönden gelen YJ plakalı M.. Y..’ın sevk ve idaresindeki trafikte D.. A.. Nakliyat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi adına kayıtlı araçların çarpışması sonucu ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, araç sürücüsü İ.. G.., vekil edenlerinin miras bırakanı H.. G.., çocukları M.., Y.. ve E.. G..’ın trafik kazasında hayatlarını kaybettiklerini, eşlerin ve çocukların aynı anda ölmüş bulunmaları nedeniyle davacıların H.. G..’ın mirasçıları davalıların ise İ.. G..’ın mirasçıları olduğunu, İ.. ve H..’nın evlilik birliği içerisinde 2035 ada parseller üzerine SS. M.. Yapı Kooperatifi adına kayıtlı olarak inşa edilen Blok kat nolu meskeni satın aldıklarını, binanın Karaman merkez Kırbağı mahallesinde yer aldığını, kooperatifin ferdi mülkiyete geçtiğini, 19.03.2009 tarihinde tapuda davalılar üzerine intikalin yapıldığını, davalıların ½ pay oranında malik gözüktüklerini, taşınmazın edinilmiş mal olduğunu ve değeri tam olarak bilinmediğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 20.000,00 TL katılma alacağını ölüm tarihi olan 29.11.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı S.. G.. vekili 01.07.2009 havale tarihli cevap dilekçesinde, kooperatifin bütün taksitlerinin muris İzzet tarafından evlenmeden önce ödendiğini, ancak kooperatifin feshedilmesi beklenildiğinden sadece tapu işlemlerinin kaldığını, kooperatifi işlemlerinin beklenmesinden dolayı zorunlu olarak tapu işlemlerinin de beklendiğini ve ancak evlendikten sonra kooperatif evinin tapu kaydının mirasbırakan İ.. adına çıktığını ve edinilmiş mal olmadığını, vekil edeninin mirasbırakanı İ.. G..’ın kişisel malı olduğunu iddianın yerinde bulunmadığını ve katılma alacağından söz edilemeyeceğini, davacıların miras bırakanı H.. G..’ın ev hanımı olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Diğer davalı ve davalıların miras bırakanı İ.. G..’ın babası M.. G..’ın yargılama sırasında 20.07.2010 tarihinde öldüğü ve mirasçılarının davaya katılmasının sağlandığı belirlenmiştir. Böylece taraf teşkili açısından bir sorunun kalmadığı görülmüştür. Mahkemece, davacıların miras bırakanı H.. G..’ın ev hanımı olduğunu, kooperatiften edinilen taşınmaza bir katkısının bulunmadığını, geçici işlerde ve fazla getirisi olmayan bir işte ve halı dokuma işinde çalıştığı ileri sürülmüş ise de bu emeğin katkı olarak kabul edilmemesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TKM'nun 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen kooperatif evinden kaynaklanan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. Taraflar, 21.04.1998 tarihinde evlenmiş, 29.11.2008 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazasında hayatını kaybettiklerinden evlendikleri 21.04.1998 tarihinden TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar eşler arasında mal ayrılığı rejiminin, bu tarihten ölümün meydana geldiği 29.11.2008 tarihine kadar ise edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu anlaşılmıştır. Dosya arasında bulunan kooperatifin mali müşavirliğinden getirtilip dosya arasına konulan üst yazıyla ekindeki ödeme cetveline göre kooperatife ilk taksitin 1992 yılında ödendiği ve tüm taksitlerin en son Eylül 2001 yılında bitirildiği, 16.06.2001 tarihinde çekilen ve örneği dosya arasında bulunan kura cetveline göre blok kat nolu bağımsız bölümün İ.. G..’a düştüğü, kura sırasının numarasında yer aldığı tüm bu belgelerden ve dosya kapsamından dava konusu meskenin 01.01.2002 tarihinden önce ölen eşlere teslim edildiği ve kullanılmaya başlanıldığı, daha sonra kooperatifin tasfiye durumuna geçtiği, cüzi masrafların ödendiği ve evlilik tarihinden sonra da kat mülkiyetine geçildiği, 30.12.2012 tarihinde tapunun oluştuğu anlaşılmaktadır. Davacıların miras bırakanı H.. G.. (ölen İ..’in eşi) dosyadaki bilgi ve belgelere göre ev hanımı olduğu belirlenmiştir. Eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde kooperatif evi teslim edildiğine göre davacıların kanıtlanması halinde ölen miras bırakanları H..’dan gelen katkı payı alacağını istemeye hakları bulunmaktadır. Kural olarak, mal ayrılığı döneminde bir eşin edindiği mala diğer eşin para ya da parayla ölçülebilen maddi katkısının yapıldığının kanıtlanması halinde katkı payı alacağına hak kazanır. SSK’dan gelen belgeye göre davacıların miras bırakını H..’nın 15.10.1990 ile 19.04.1998 tarihleri arasında zorunlu sigortalı ve 01.03.2002 ile 30.4.2008 tarihleri arasında ise isteğe bağlı sigortalı olarak çalıştığı belirlenmiştir. Bundan ayrı; davacı tanığı Ş.. G.., H..’nın ne zaman evlendiğini bilmediğini ancak taraflar evlendiğinde de kooperatif inşaatının devam ettiğini, daha sonra kooperatif evine taşındıklarını, taşınana kadar kayıt dışı olarak halı dokuma işinde kendileri ile birlikte çalıştığını ancak şirketin adını bilmediğini, bir halıdan onun payına 50,00-TL düştüğünü, ayda bir halı bitirildiğini, taraflar eve taşınmadan önce dairenin mutfağını, dolabını kendilerinin yaptıklarını, yönetimin daireyi dört duvar olarak eşlere teslim ettiğini bildirmiş, diğer bazı tanıkların ise evlenmeden önce H.. G..’ın bisküvi fabrikasında çalıştığını, para biriktirdiğini, evin tadilatına harcadığını açıklamışlardır. Dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler ile yukarıdaki tanık anlatımları ve SSK’nın yazı cevapları birlikte değerlendirildiğinde; H.. G..’ın evlilik öncesi çalıştığı ve biriktirdiği paraları ile evin tadilatına katkıda bulunduğu, ayrıca kooperatif evine taşınmadan önce halı dokuma işinde çalıştığı, ayda bir halı dokuduğu, bundan da belli oranda gelir elde ettiği saptanmıştır. bu durum karşısında davacıların miras bırakanı kısmen ev hanımı olarak çalışmakla birlikte ev işleri dışında halı dokuma işinde çalıştığı ve evlilik öncesi çalışmaları karşılığı biriktirdiği paralar ile kooperatif evine katkıda bulunduğu, tadilat işlerine yardımcı olduğu görülmektedir. Bu durum karşısında davacıların miras bırakanı H.. G..’ın evlilik öncesi birikimleri ile evlendikten sonra kooperatif evine taşınana kadarki geçen sürede halı dokuma işlerindeki çalışmalarının karşılığının, ne kadar süre ile halı dokuduğunun (ay veya yıl olarak), bu süre içerisinde kaç tane halı dokuyarak yaklaşık ne kadar para edindiğinin mümkün olduğu kadar tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, bunun mümkün olmaması halinde halı dokuma işleri ile uğraşan kişilerden ya da meslek odasından ücretinsorulması, şayet gelirlerinin belirlenmesi mümkün ise ölen eş H.. G.. ile İ.. G..’ın ayrı ayrı gelirlerinin hesaplanması, eşlerin sosyal statüleri, toplam içindeki yeri ve konumları göz önünde bulundurularak her birinin ayrı ayrı kişisel harcamalarının belirlenmesi, ölen eş İ.. G..’ın 743 sayılı TKM’nun 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğünden doğan olağan harcamalarının da kişisel harcamalarına eklenmesi, böylece her birinin kişisel harcamalarının ayrı ayrı toplam gelirlerinden düşürülmesi, böylece her birinin tasarruf ettikleri gelirlerinin bulunması, toplam tasarruf miktarı karşısında ölen eş H.. G..’ın katkı oranının saptanması ve bu katı oranının dava tarihine göre belirlenecek taşınmazın sürüm değeri ile çarpılması sonucu davacılara ait katkı miktarının bulunması ile hüküm altına alınması gerekmektedir. Önceki bilirkişi raporunun mahkemece gerek görüldüğü takdirde göz önünde bulundurulması aksi halde belirtilen konular gözetilerek rapor alınması için dosyanın yeni bilirkişi kuruluna tevdi edilerek katkı payı alacağına esas rapor alınması gerekmektedir.Yukarıdaki saptamalar doğrultusunda miras bırakan H.. G..’ın gerek birikimleri ile ve gerekse halı dokuma işi ile ilgili gelirlerinin belirlenememesi halinde bu takdirde H.. G..’ın kooperatif evine katkıda bulunduğu dairece kabul edildiğinden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50. ve 51. maddeleri kapsamları göz önünde bulundurularak Havva’nın mirasçılarına hakkaniyete uygun tazminat niteliğinde bir miktar paranın takdir edilmesi düşünülmelidir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün HMK’nin Geçici 3.maddesi yoluyla HUMK’nun 428.maddesi gereğince oybirliğiyle BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 27.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.