Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13501 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14524 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 1. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı ... vekili, davacı ile müteveffa ...’nin 1975 yılında evlendiklerini, 2008 yılında ...'nin ölmesi nedeniyle evlilik birliğinin sona erdiğini, kadın terziliği yapmak suretiyle kazandığı ve babasından intikal eden miras payı ve ziynet eşyalarının satışından elde edilen gelirlerle evlilik birliği içerisinde satın alınarak müteveffa adına tescil edilen ... parsel sayılı taşınmazın alınmasına katkıda bulunduğunu açıklayarak, 74.000,00 TL katkı payı alacağının yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline, TMK'nun 240. maddesi uyarınca taşınmaz üzerinde vekil edeni lehine mülkiyet hakkının tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı Fatma Dikici vekili, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının % 50 katkısının olduğu gerekçesi ile 61.702,20 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2- Davalının vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 s.lı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, sağ eş tarafından, diğer mirasçılara karşı açılan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir.Mal rejiminin tasfiyesi sonucunda belirlenecek katkı payı alacağı, terekeye ait borç olup, mirasçıların miras paylaşımından önce ödenmesi gerektiği kabul edilmektedir. Terekeye ait borç ödendikten sonra kalan miktar, mirasçılar arasında miras payları oranında .//..paylaşılır. Tereke borçlarından bu sıfatını kaybetmemiş tüm mirasçılar, kişisel olarak (4721 s.lı TMK m. 599/2) ve müteselsilen (TMK m. 641) sorumludurlar. Her ne kadar, davacı temyize konu davayı terekenin alacaklısı sıfatıyla açmış ise de; davacı da dahil davanın tarafları, ortak mirasbırakan ...'nin mirasçısıdırlar ve tereke borçlarından yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler çerçevesinde hepsi de sorumludurlar. Başka bir anlatımla, mirasçılık sıfatına sahip olduğundan (TMK'nun m. 499), alacaklı ve borçlu sıfatı davacı sağ eş de birleşmiştir. Taraflarca, mirasçılardan her hangi birinin mirasçılık sıfatını yitirdiği (4721 s.lı TMK m. 511 vd, 578 vd, 605 vd.) iddia edilip kanıtlanmamıştır. Tüm bu açıklamalar nedeniyle, davacı mirasçı sağ eşin mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle talep ettiği ve terekeye ait borç sayılan alacak miktarından, davanın mirasçılar arasında görülmesi nedeniyle, davacı da dahil bütün mirasçılar miras payları oranında sorumludurlar. Buna göre, hüküm altına alınan tereke borcundan davacının da miras payı oranı gözönünde bulundurularak davalının sorumlu olduğu miktarın hüküm fıkrasında gösterilmesi gerekirken, borcun tamamının davalı mirasçıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamış ise de bu eksiklik yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1086 s.lı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince, davacının muris eş ...'nin 1/4 oranında, davalının da 3/4 oranında mirasçısı olduğu anlaşılmakla, alacak miktarının miras payı gözönünde bulundurularak; alacak miktarına bağlı olarak hesaplanan yargılama gideri, vekalet ücreti ve harca yönelik kısımların da düzeltilen alacak miktarına göre, hesaplanmak suretiyle kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda 2. bentte gösterilen sebeplerle hükmün 1- a- maddesi ikinci satırda bulunan "61.702,20 TL" rakamının hükümden çıkarılmasına, yerine "46.276,65 TL'' rakamının yazılmasına; 2. bent birinci satırda bulunan "4.214,87 TL" rakamının hükümden çıkarılmasına, yerine ''3.161,15 TL'' rakamının yazılmasına; 2. bent ikinci satırda bulunan "3.137,57 TL" rakamının hükümden çıkarılmasına, yerine "2.083,85 TL" rakamının yazılmasına; yargılama giderine yönelik 4. bent üçüncü satırda bulunan "1.650 TL" rakamının hükümden çıkarılmasına, yerine "1.260 TL'' rakamının yazılmasına; vekalet ücretine yönelik 4. bent ikinci satırda bulunan "7.087 TL" rakamının hükümden çıkarılmasına, yerine "5.390,43 TL'' rakamının yazılmasına; 5. bent üçüncü satırda bulunan "120 TL" rakamının hükümden çıkarılmasına, yerine "267,11 TL'' rakamının yazılmasına; 6. bent üçüncü satırda bulunan "1.500 TL" rakamının hükümden çıkarılmasına, yerine "3.331,91 TL'' rakamının yazılmasına; diğer temyiz itirazlarının yukarda 1. bentte gösterilen sebeplerle reddine ve hükmün düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA, HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 1.081,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 10.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.