Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1313 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 21090 - Esas Yıl 2014





Y A R G I T A Y İ L A M IŞikayetYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARŞikayetçi 3. kişiler vekili, borçlu aleyhine başlatılan ilama dayalı takipte, müvekkillerine İcra Müdürlüğü'nce muhtıra gönderilerek, borcun ödenmemesi halinde ortağı oldukları anonim şirketin feshinin isteneceğinin bildirildiğini, alacaklı vekilinin feshi ihbar gönderilmesine ilişkin talebinin dayanağının kollektif şirketlere ilişkin yasa maddesi olup anonim şirketler hakkında yasada böyle bir düzenleme bulunmadığını, ayrıca borçlunun kişisel mallarından borcu karşılamaya yönelik icra takip işlemlerinin devam ettiğini ileri sürerek, müvekkillerinin ortağı olduğu şirketin feshine yönelik işlemlerin iptalini talep etmiştir.Mahkemece, İİK'nun 88. madde düzenlemesine göre, limited şirketin ortağı olan borçlunun şahsi borcundan dolayı, ortaklık payının doğrudan haczinin mümkün olmayıp, yalnızca ortağın kar payı ve avans alacağı ile tasfiye halinde tasfiye bakiyesine katılma hakkının haczedilebileceği, TTK'nun 522 ve 523. maddelerinde belirtilen prosedür çerçevesinde hareket ederek alacaklının en az 6 ay önce limited şirketin feshini ihbar etmek suretiyle ortaklığın tasfiye bakiyesinden borçlu ortağa düşecek paydan alacağını alabileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm, şikayetçi 3. kişiler vekilince temyiz edilmiştir.İİK'nun 94. maddesinde '' ... Anonim şirketlerde paylar için pay senedi veya pay ilmühaberi çıkarılmamışsa, borçlunun şirketteki payı, icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir. Bu haczin şirket pay defterine işlenmesi zorunludur; ancak haciz, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile, şirkete tebliğ tarihinde yapılmış sayılır...'', aynı Kanun'un 121.maddesinde "Bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya bir şirket yahut iştirak halinde tasarruf olunan bir mal hissesi gibi yukarıdaki maddelerde gösterilmeyen başka nevi malların satılması lazım gelirse, icra memuru satışın nasıl yapılacağını icra mahkemesinden sorar." hükmü düzenlenmiştir. İcra takip dosyasının incelenmesinde; borçlunun ortağı olduğu anonim şirketteki hisselerinin haczine karar verildiği, 12.08.2013 tarihinde haczin ortaklık pay defterine işlendiğinin icra dosyasına bildirildiği, alacaklı vekilinin, şirketin borçlu dışındaki diğer ortaklarına muhtıra gönderilerek dosya borcunun ödenmemesi halinde şirketin feshinin talep edileceğinin ihbar ve ihtar edilmesini talep ettiği, talebin İcra Müdürlüğü'nce kabul edildiği, şirket ortaklarına bu yönde muhtıra tebliğ edildiği görülmektedir. Ayrıca, kesinleşen takip nedeniyle haczedilen Kırklareli İli, Lüleburgaz İlçesi, Küçükkarıştıran Mah. 1512 parsel sayılı taşınmazın borçluya intikal edecek 1/4 hissesi üzerindeki haczin devam ettiği anlaşılmaktadır.Somut olayda, yukarıda anılan İİK'nun 94. maddesine göre borçlunun ortağı olduğu anonim şirketteki hisseleri haczedilmiş olup; alacaklı tarafça, icra takibinde şirketteki hisselerin haczi ile yetinilmesi gerektiği, ancak İİK'nun 121.maddesi uyarınca alacaklının İcra Mahkemesi'nden alacağı yetki ile ticaret mahkemesinde şirket hisselerinin satışı için dava açabileceği, Yasa'da, haczedilen şirket hisselerinin icra yoluyla satışının yapılacağına yönelik ve şirket ortaklarına gönderilecek muhtıra ile anonim şirketin feshinin ihbar edileceği hakkında bir düzenleme bulunmadığı, bunun yanında borçlunun şahsi malları üzerindeki haczin devam ettiği de göz önünde bulundurularak Mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Şikayetçi 3. kişiler vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 27.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.