MAHKEMESİ : . İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A R Davacı 3. kişi vekili, müvekkilinin adresinde 03.04.2013 tarihinde 2 adet asansör ve beyinlerinin haczedildiğini, kooperatif tüzel kişiliğinin borcundan dolayı, kat maliklerinin ortak kullanım alanı olan ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'na göre kooperatif üyesi bile olmayan bağımsız bölüm maliklerine ait bir malın haczedilmesinin hukuken ve fiilen mümkün olmadığını, İcra Müdürlüğü tarafından icra edilen haciz tutanağında, borç miktarının 2.983,38 TL olmasına rağmen 2 adet asansörün haczedilmesi ve muhafaza altına alınmasının hatalı olduğunu iddia ederek 03.04.2013 tarihinde haczedilen mahcuzların site yönetimine aidiyetine, bu mahcuzlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, muhafaza altına alınan mahcuzların yediemin olarak müvekkiline teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili, haczedilen mahcuzların borçlu Kooperatife ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulü ile,...... İcra Müdürlüğü'nün 2012/6955 Esas sayılı dosyasına konu olan asansör ile asansör beyinlerinin site yönetimine teslimine ve bu mahcuzlara ilişkin hacizlerin devamına, diğer menkul mallara ilişkin usulüne uygun haciz zaptı bulunmadığından bu mallara ilişkin haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı, davacı 3. kişi vekili temyiz etmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir. 1-Dava dosyası ekinde gönderilen dosyaların incelenmesinden; temyize konu iş bu dava dosyasının ....... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/445 Esas sayılı dosyasıyla arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesine ve yargılamanın .....İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/170 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar verildiği tespit edilmiştir. Birleştirilmesine karar verilen dosyalardan biri hakkında verilen karar diğerini de etkiler, ayrıca davalar birleşmekle muhtariyetlerini kaybetmeyeceklerinden mahkemece asıl ve birleşen dava bakımından ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Somut olayda ise, birleşen ........ İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/445 Esas sayılı dava dosyası hakkında karar verilmemiş, ortada tek dava varmış gibi hareket edilerek, 6100 sayılı HMK'nın hükmün kapsamını düzenleyen 297. maddesine ve davaların birleştirilmesi konusunu düzenleyen 166. maddesine aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın taraflar yararına bozulması gerekmiştir. 2- Kural olarak, istihkak davasında borçlunun davalı gösterilmesi için 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olması gerekir. Borçlunun İİK’nun 96/1. maddesi uyarınca davayı açan 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İİK’nun 96/2. maddesi gereği yokluğunda yapılan 3. kişinin istihkak iddiası kendisine bildirilmesine rağmen verilen 3 günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek yoktur. Çünkü bu durumda borçlu istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır. Haciz sırasında hazır bulunmayan ve dava konusu menkullerin haczine ilişkin tutanağın İİK’nun 103. maddesi uyarınca tebliğ işlemi de kendisine yapılmayan borçlunun, istihkak iddiasına karşı çıkıp çıkmadığı anlaşılamaz. Ayrıca, somut olayda dava konusu haciz sırasında hazır olan ve kooperatif denetçisi olduğunu beyan eden...... isimli kişinin borçlu tüzel kişiyi temsile yetkili bir kişi olduğundan da sözedilemez. Bu kapsamda; Mahkemece, borçluya yöntemince çıkartılacak açıklamalı davetiye ile davaya katılma olanağı sağlanması, duruşmaları takip etmesi halinde istihkak iddiasına karşı tutumunun belirlenmesi, varsa delilleri de toplanarak yargılamaya devam edilmesi gerekir.3-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.