Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 129 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12079 - Esas Yıl 2012





Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:KARARSair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK.nun 150/ı maddesinde: "....ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcunu ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tespit edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149. madde uyarınca işlem yapar..." hükmüne yer verilmiştir. Anılan maddenin devamında ihtara itiraz halinde borçlunun İcra Mahkemesine şikayet hakkı bulunduğu, bu halde de krediyi kullandıran tarafın alacağını İİK.nun 68/6 maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispat etmesi gerekliliğine yer verilmiştir.Somut olayda, alacaklı Banka tarafından borçlulara, anılan maddede belirtildiği şekilde Noter aracılığıyla ihtarname gönderilmiş, bu ihtarnameye borçlu tarafından temyiz dilekçesinde ekli Afyonkarahisar 4. Noterliği'nin 25.05.2010 tarih 3662 yevmiye numaralı İhtarnamesi ile itiraz edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere ipoteğin limit ipoteği olması ve ihtarnameye süresi içinde itiraz edilmesi borçluya icra emri gönderilmesine engel teşkil etmez. Bu durum sadece krediyi kullanan tarafa İcra Mahkemesine şikayet hakkı verir. O halde Mahkemece duruşma açılarak borçluların ihtarnameye itirazlarının süresinde olup olmadığı süresinde ise, İİK.nun 150/ı maddesinin göndermesiyle aynı Kanunun 68/b maddesi çerçevesinde bilirkişi incelemesi yapılarak değerlendirilmesi ve bu şekilde sonuca gidilmesi gerekirken dosya üzerinden karar verilmesi isabetsizdir. Yukarıda açıklanan nedenlerle borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle, usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.