Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12826 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12820 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Alacak...... (..l) ile........ aralarındaki alacak davasında mahkemenin yetkisizliğine dair........ Aile Mahkemesi'nden verilen 05.11.2013 gün ve 5/782 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı ..... vekili, tarafların boşandıklarını, boşanmaya dair kararın kesinleştiğini, davacının rahatsızlıkları nedeniyle 1999 yılının Temmuz ayında tarafların fiilen ayrıldığı 2009 yılının Haziran ayı ortalarına kadar sahibi olduğu eczanenin tüm mali sorumluğunu davalının üstlendiğini, gelirlerini ve giderlerini düzenlediğini, davalının bu dönemde davacının banka hesaplarından kendi banka hesaplarına sebepsiz EFT havaleleri yaptığını açıklayarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı.... vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; yetkisizlik kararı verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar 16.10.1991 tarihinde evlenmiş, 20.07.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 02.04.2012 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK'nun 225/2.m.) Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK'nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.).Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK'nun 31.md.). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Bu davaların çözüm yeri 4787 sayılı Aile Mahkemeleri'nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesi gereğince Aile Mahkemeleri'dir. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. Görev kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde bulundurulur. TMK'nun 214/2. maddesinde; mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan mahkemelerin yetkili olduğu düzenlenmiştir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; dava ilk olarak.... Hukuk Mahkemesi'ne açılmış ve ....... Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın TMK'nun 215, 219, 229 ve 230. maddelerinde belirtilen hükümler çerçevesinde Aile Mahkemesi'nde görülmesi gerektiği belirtilerek .... Aile Mahkemesi'ne görevsizlik kararı verilmiş ve bu karar 28.12.2012 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmiştir. .... Aile Mahkemesi'nce ise davanın mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir dava olmadığı, genel yetki kuralı gereği davanın davalının yerleşim yerinde açılması gerektiği, ...... Aile Mahkemesi'nin yetkili olduğu belirtilerek .... Aile Mahkemesi'ne yetkisizlik kararı verilmiştir. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin bulunduğuna göre, TMK'nun 214/2. maddesi uyarınca boşanma davasının görüldüğü mahkeme olan .... Aile Mahkemesi görevli ve yetkili olduğu halde, uyuşmazlığın hatalı nitelendirilmesi sonucunda yetkili mahkemenin... Aile Mahkemesi olduğuna değinilerek yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanıp tartışılıp değerlendirilerek talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekir.SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.