Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 128 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12758 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR... İş Mahkemesi'nin 2011/418 E. 2012/369 K. sayılı alacak ilamı borçlu aleyhine takibe konulmuş olup borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; müvekkili İdareye 6352 sayılı Yasanın 58. maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/2 maddesindeki değişiklik kapsamında alacağın tahsiline yönelik herhangi bir başvuru yapılmaksızın takip başlatılmasının yasal dayanağının olmadığını, bu nedenle takibin iptalini istediği ayrıca, icra emrinde kıdem tazminatı ve ücret alacağı için işlemiş faizin fahiş olduğunu, ilgili bankalardan faiz oranlarının celbi ile bilirkişi incelemesi yapılmasını ve % 40 inkar tazminatı verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, takip tarihinden evvel 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'un 58. maddesi ile değiştirilen 2577 sayılı Kanun'un 28/2. maddesine göre konusu belli bir miktar para olan ilamlar için alacaklı vekilinin idareye yazılı olarak bildireceği banka hesabına ödeme yapılacağı düzenlenmiş ve adı geçen yasada öngörülen yazılı bildirim yapılmadan ve belli süre beklenilmeden doğrudan genel hükümlere göre takip yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. 6352 sayılı Yasanın 58. maddesi ile Değişik 2577 sayılı Yasanın 28'inci maddesinin (2) fıkrasına göre “... Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur..." Ancak 2577 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca; “..., Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemeleri'nin görevine giren uyuşmazlıkların çözümü, bu Kanunda gösterilen usullere tabi ...” olup, bu nedenle İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/2. maddesindeki bu değişikliğin Adli Yargı Mahkemeleri tarafından verilen ilamların infazında uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece bu yöndeki şikayetin reddine karar verilerek borçlu tarafın diğer şikayetleri incelenip sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle şikayetin kabulü ile takibin iptaline hükmolunması isabetsizdir. Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4 (HMK. m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.