Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12747 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21728 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Kayseri 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/09/2013NUMARASI : 2013/636-2013/746Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Takibin Kayseri Tüketici Mahkemesi'nin 25.06.2013 tarih ve 2013/636 Esas 2013/746 Karar sayılı ilamına dayandığı; ilamda ''davanın kabulü ile dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine'' karar verildiği; takip borçlusu tarafından İcra Dairesi'nce İİK'nun 24. maddesi uyarınca yaptırılan araç değer tespitine itiraz ve yeniden değer tespiti için İcra Mahkemesi'ne başvuruda bulunulduğu, Mahkemece İİK'nun 24/5.maddesine göre Ticaret Odasından sorularak değerinin tespit edildiği, mahkeme ve İcra Müdürlüğü'nce kıymet takdiri yapılamayacağından ve belirlenen bedelin İİK'nun 24/5. maddesi gereğince geçerli olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir İİK'nun 24. maddesinin 1, 3, 4 ve 5. fıkralarında, taşınır teslimine dair ilam icra dairesine verilince, icra müdürünün icra emri tebliği ile 7 gün içinde o şeyin teslimini emredeceği, hükmolunan taşınır veya misli borçlu yedinde bulunursa zorla alınıp alacaklıya verileceği, yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değerinin alınacağı, vermezse ayrıca icra emrine gerek kalmaksızın haciz yoluyla tahsil olunacağı, taşınır malın değeri ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu taktirde icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunacağı belirtildiği gibi, hükmolunan taşınırın değerinin borsa ve ticaret odalarından, olmayan yerlerde icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin olunacağı belirtildikten sonra, maddenin son fıkrasında “ilgililerin bu hususta icra mahkemesine şikayet haklarının olduğu" hükmüne yer verilmiştir. Son fıkrada yer verilen bu düzenlemenin, icra müdürünün belirlediği taşınırın değerinin taraflarca şikayet konusu edilmesi halinde, İcra Mahkemesi'ne denetleme yetkisi tanıdığının, bu denetlemenin de icra hakimi tarafından uzman bilirkişiden yardım alınmak suretiyle gerçekleştirileceğinin kabulü gerekir. Bu kabul karşısında değer belirleme işleminin bizatihi icra müdürüne ait olduğu yönündeki yerleşik uygulama terk edilmiştir. Bu durumda, Mahkemece ilamda yenisi ile değiştirilmesine karar verilen dava konusu ayıplı aracın teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler taraflardan temin edilerek aracın değerinin bu verilere göre bilirkişi aracılığı ile gerektiğinde ek rapor alınarak belirlenmesi ile sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ:Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 17.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.