Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12598 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20457 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Bafra İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/03/2012NUMARASI : 2012/48-2012/56Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARAlacaklı H.. O.. tarafından ilama dayalı olarak borçlu Ç.. Oto Yedek Parça Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine başlatılan ve devam eden takipte, üçüncü kişi B.. Ç..'ın menkul haczi sırasında istihkak iddasında bulunması ve Kadirli İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2009/92 Esas sayılı dosyasında açtığı istihkak davasının; haciz işlemi gerçekleştirilen adreste borçlu firmanın faaliyet gösterirken, alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla işyerinin muvazalı olarak B..'ye devredildiğinden bahisle, davasının reddine karar verilmesi üzerine, alacaklı vekili, BK'nun 179 vd maddeleri gereğince borçlu Şirketin işyerini devir alanın borçlarını da devir aldığından dosya borcunun tahsili amacıyla, Behiye nin banka hesapları üzerine de haciz konulmasını talep etmiş, İcra Dairesi, istemin yasa ve usule aykırı olduğundan reddine karar vermiştir. Alacaklı vekilince İcra Dairesi'nin ret kararı şikayet edilince, İcra Mahkemesi, TTK'nun 146-151. maddeleri ile BK'nun 179. maddesi gereğince; ticari işletminin devamlılığının söz konusu olduğu, devri halinde borçlarının da devir edilmiş sayılacağından asıl borçlu Şirket ile birlikte devir alanın da, bu borçlardan sorumlu olduğu, bu nedenle devir alan B..'nin hesapları üzerine haciz konulması talebinin yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, İcra Dairesini ret kararının iptaline karar vermiş, üçüncü kişi Bedriye vekilince hüküm temyiz edilmiştir. Takip dosyası incelendiğinde; takip dayanağı ilamda ve takipte üçüncü kişinin taraf olmadığı görülmektedir. İcra Mahkemesi'nce, TTK'nun 146-151 maddeleri ile BK'nun 179. maddeleri genel mahkemede yapılacak yargılamada tartışılabilir. Dar yetkili İcra Mahkemesi'nde anılan hususlar tartışalarak üçüncü kişinin takip konusu borçtan sorumlu olduğu sonucuna varılarak, üçüncü kişinin de takibe bu şekilde borçlu sıfatı ile dahil edilmesi usulsüzdür. Bu durumda, Mahkemece, takibin tarafı olmayan üçüncü kişinin mal varlığı üzerine haciz konulması talebinin reddine dair İcra Dairesi kararının yerinde bulunduğu nazara alınarak şikayetin reddi yerine kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 16.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.