Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12593 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20474 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Bakırköy 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/08/2013NUMARASI : 2013/901-2013/955Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RBorçlu idare vekili, vekil edeni aleyhine, Vergi Mahkemesi ilamında hüküm altına alınan vekalet ücretinin tahsili amacıyla ilamlı icra takibi başlatıldığını, alacaklının 6352 sayılı Yasa'nın 58. maddesi ile Değişik 2577 sayılı Yasa'nın 28. maddesinin 2. fıkrasına göre, vekil eden İdareye yazılı başvuruda bulunarak, alacağının ödenmesini talep edip, 30 günlük kanuni bekleme süresinden sonra ödeme yapılmaması halinde icra takibi başlatması gerekirken, bu yasal zorunluluk yerine getirilmeden başlatılan takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece, takipte bir usulsüzlük bulunmadığından istemin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, borçlu Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.Talep, İİK'nun 41. maddesi yollamasıyla İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayete ilişkindir.6352 sayılı Yasa'nın 58. maddesi ile Değişik 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/2 maddesinin “...Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur..." hükmünü içermektedir.Somut olayda takip konusu ilamın vergi mahkemesince verildiği ve anılan yasal düzenleme kapsamında tahsilinin istenebileceği, alacaklı vekilinin bu kapsamda idareye 24.07.2013 tarihli dilekçesiyle ödeme için müracaat ettiği, ancak takibin otuz günlük ödeme süresi beklenmeden 25.07.2013 tarihinde başlatıldığı görülmektedir.Bu durumda, Mahkemece, anılan yasal düzenlemeye aykırı olarak takibin başlatıldığı gözetilerek iptaline karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan istemin reddi yönünden hüküm tesisi isabetsizidir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.