Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12569 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21013 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/11/2012NUMARASI : 2011/703-2012/767Y.. Ş.. ve B.. Y.. ile B.. B.., F.. T.. ve T.. Turizm Gıda İnş. Tekstil Maden İhr. San. Tic. Ltd. Şti. aralarındaki zilyetliğe el atmanın önlenmesi ve yıkım davasının dava şartı yokluğundan reddine dair İstanbul 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 29.11.2012 gün ve 703/767 sayılı hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de duruşma isteği pul yokluğundan red edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, davacıların zilyet olduğu, Ortaköy Mahallesi 73 ada, parsel sayılı taşınmaza davalıların taşkın inşaat yaparak 40-50 cm kadar tecavüz ettiklerinden inşaatın durdurulmasına ve yıkılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalı B.. B.. vekili öncelikle davacıların parsel sayılı taşınmazın maliki olmadığından dava ehliyetlerinin bulunmadığını, davanın B.. B.. ile ilgisi olmadığını belirterek haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddini savunmuştur. Davalı T.. Turizm Gıda İnşaat Tekstil Maden İhr. San. Tic. Ltd. Şti. temsilcisi ve davalı asil F.. T.., 6 parsel sayılı taşınmaza tecavüz edilmediğinden davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların dava konusu parsel sayılı taşınmaza zilyetliklerinin yanı sıra mülkiyet hakkına da dayandıklarından, görevli mahkemenin dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulanan 1086 sayılı yasaya göre dava değerine göre belirlenmesi gerektiğinden dava değerinin 50.000 TL olduğu nazara alındığında, davanın değeri itibariyle görevli mahkeme Asliye Hukuk olduğu saptandığından HMK'nun 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin dava şartının, HMK 115 maddesi gereği mahkemece davanın her aşamasında re'sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek HMK'nun 20. maddesi gereğince dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu İstanbul İli, Beşiktaş İlçesi, Ortaköy Mahallesi, Mandıra mevki, 73 ada parsel sayılı, arsa niteliğindeki 57 m2 alanlı taşınmaz 05.05.1949 tarihli tesis kadastrosu ile Ö.. oğlu D.. adına tam pay olarak kayıtlıdır. Davacılar Y.. Ş.. ve B.. Y..'ın tapu kaydında herhangi bir payları bulunmamaktadır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ile davanın, zilyetliğin korunması, inşaatın yıkımı isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. TMK'nun 982 ve 983.maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile zilyet, zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğin korunmasını ve müdahalenin önlenmesini isteyebilir. 6100 sayılı HMK. 4/c (1086 sayılı HUMK'nun 8/II-3) maddesinde yazılı zilyetliğin korunması istemi ile açılan dava olup; temelinde ayni bir hak iddiası olmadığı için TMK'nun 683. maddesine dayalı müdahalenin önlenmesi isteğinin olmadığının kabulü gerekir. 6100 sayılı HMK'nun 4. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Ayrıca 4721 sayılı TMK'nun 974 ve devamı maddelerinde zilyetliğin korunması hususu düzenlenmekte ve bu tür davalara bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu yönünde hüküm bulunmaktadır. Görev, kamu düzenine ilişkindir, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir. TMK 981. ve devamı maddeleri gereğince davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesi'ne ait olması nedeniyle, Mahkemece işin esasının incelenerek taraf teşkili de göz önüne alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru olmadığından usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerekmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Usul ve Yasa hükümlerine aykırı bulunan Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi uyarınca görev nedeniyle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.