Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1241 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16583 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Aksaray İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/06/2013NUMARASI : 2012/82-2013/266F.. A.. ile R.. K.. aralarındaki istihkak davasının reddine dair Aksaray İcra Hukuk Mahkemesi'nden verilen 19.06.2013 gün ve 82/266 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.01.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı F.. A.. bizzat ve vekili Avukat B.A. geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A RDavacı üçüncü kişi vekili, Aksaray 1. İcra Müdürlüğü’nün 2011/5976 sayılı takip dosyasında yapılan 14.02.2012 günlü hacze konu menkullerin davacı üçüncü kişiye ait olduğunu, borçlunun davacının oğlu olması dışında haciz adresi ve mahcuzlarla ilgisinin bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.Davalı alacaklı vekili, davacı ve borçlunun baba oğul olup uzun yıllardır aynı alanda birlikte ortak olarak çalıştıklarını belirterek davanın reddini ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: tanık anlatımları, davacı ve borçlunun haciz adresindeki mobilya mağazasında birlikte çalıştıkları, hatta borçlunun bu iş yerinin sorumlusu olarak tanındığı, davalı alacaklının sunduğu kartvizitin bunu doğruladığı, mali sosyal durum araştırması ile de borçlunun mobilyacılık dışında bir iş yapmadığının belirlendiği, davacı ve borçlunun ortak olduğu, mahcuzların da borçluya ait olduğunun kabulü gerektiği, tazminata ilişkin yasal koşulların oluştuğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.Dava konusu haciz, davacı üçüncü kişinin faaliyet adresinde yapılmıştır. Diğer yandan takip borçlusu davacının oğlu olup, haciz adresinde çalıştığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Ne var ki haczedilen şeyler borçluya ait şahsi eşyalar olmayıp, gidilen mağazada satış amacı ile bulundurulan mobilyalardır.Davalı alacaklı taraf üçüncü kişi ve borçlunun aynı yerde ortaklaşa çalıştıklarını savunmaktadır. Takibe konu borç ise ilama dayalı şahsi borç niteliğindedir. Davacı ile borçlu arasındaki ilişki adi ortaklık olarak tanımlansa bile, ortağın şahsi borcu nedeni ile şirket malvarlığı haczedilemeyecektir. (818 sayılı BK’nun 534, 6098 sayılı TBK’nun 638. maddesi)Belirtilen tüm bu hususlar dikkate alınmadan davanın kabulü yerine reddine yönelik karar verilmesi isabetli değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.