Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12276 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13019 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile MahkemesiTARİHİ : 11/03/2013NUMARASI : 2010/109-2013/238İ.. O.. ile L.. K.. aralarındaki değer artış payı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kayseri 3. Aile Mahkemesi'nden verilen 11.03.2013 gün ve 109/238 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A RDavacı İ.. O.. (K..) vekili, 19.08.1991 tarihinde evlenen tarafların Hollanda'da boşandığını, davacının evlilik birliği süresince yurt dışında düzenli olarak çalışmasına rağmen davalının geçici işlerde çalıştığını, evlilik birliği içinde davalının üye olduğu kooperatif vasıtasıyla edinilen taşınmazda, kooperatif giriş peşinatının davacının çeyiz parası ve aidatların ise davacının yurt dışındaki çalışmasından elde edilen gelir ile ödendiğini açıklayarak mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, 1995 yılında başlayan kooperatif üyeliğine ilişkin toplu ödeme yapılmadığı ve ev hanımı olan davacının katkıda bulunması mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davacının taşınmazın edinilmesinde peşinat olarak yatırılan kısım ile 01.01.2002 tarihinden sonra yapılan ödemelerde katkısı bulunduğundan davanın kısmen kabulüyle 5.415,71 TL katkı payı alacağının dava tarihinden ve 2.819,38 TL değer artış payının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine, Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 19.08.1991 tarihinde evlenmiş, 29.03.2002 tarihinde yabancı mahkemede açılan ve boşanma ile sonuçlanan davanın 21.01.2003 tarihinde kesinleşmesinden sonra Kayseri 2. Aile Mahkemesi'nin 14.04.2011 tarih ve 2010/289 Esas, 2011/390 Karar sayılı kararının 05.04.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, evlilik tarihinden 4721 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejimi ve bu tarihten boşanma davasının açıldığı 29.03.2002 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz ferdileşmeye gidilmediğinden henüz kooperatif adına kayıtlı olup, davalı adına olan kooperatif üyeliği 14.08.1995 tarihinde başlamıştır. Kooperatif ödemeleri 31.01.1995 tarihinde başlamış olup 01.01.2002 den sonra halen devam etmektedir. Yargılama aşamasında dinlenen tanık beyanlarından davacının mahkemenin kabulünde olduğu üzere kişisel malı olan çeyiz parasıyla üyeliğe girişte ödemiş olduğu 30.000.000 TL'lik ( 30,00TL) katkısı yanında yurt dışında çalışmasıyla elde etmiş olduğu gelir nedeniyle 01.01.2002 tarihine kadar yapılan ödemelerde katkısının bulunduğunun kabulü zorunludur. Ne var ki, mahkemece üyelik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar yapılan ödemelerdeki katkısının tespiti için tarafların yurt dışındaki çalışması ve gelirine ilişkin belge ve bilgiler getirtilmemiş ve davacının katkısı belirlenmemiştir.Bu halde, Mahkemece, öncelikle taşınmazın fiili teslim tarihi belirlenerek taşınmazın 743 sayılı TMK'nun 170. maddesi gereğince kişisel mal ya da 4721 sayılı Yasa'nın 202 ve devamı maddelerine göre edinilmiş mal olup olmadığı tespit edilmeli, taşınmazın 01.01.2002 öncesinde teslim edilmiş olması halinde, Mahkemece, tarafların çalışmalarına ve gelirlerin durumlarına ilişkin kayıt ve belgeleri sunması için süre ve imkan verilmesi, sunulması halinde evlilik tarihinden 01.01 2002 tarihine kadar ki gelirlerinin ayrı ayrı hesaplanması, bu hesaplama yapılırken üyelik peşinatının davacı kadının kişisel malı ile yapıldığının dikkate alınması, tarafların sosyal konumlarına göre yapacakları kişisel harcamalar ile davalı kocanın 743 sayılı TKM'nin 152. maddesi gereğince evin infak ve iaşe yükümlülüğüne ilişkin giderlerin gelirlerinden düşülerek her birinin yapabilecekleri tasarruf miktarlarının ayrı ayrı hesaplanması, davacı kadının toplam tasarruf miktarı karşısındaki (içerisindeki) katkı oranının tespit edilmesinden sonra, mahallinde inşaat mühendisi bilirkişi, emlakçı bilirkişi ve hukukçu bilirkişiden oluşacak heyet vasıtasıyla taşınmazın 01.01.2002 tarihindeki inşaat seviyesi ve bu seviyenin dava tarihindeki değerinin tespiti ile az yukarıda açıklandığı üzere tespit edilen katkı oranı ile bu miktarın çarpımı sonucu elde edilecek miktara katkı payı alacağı olarak karar verilmesi, taşınmazın fiili teslim tarihinin 01.01.2002 tarihi sonrası ancak boşanma dava tarihinden önce olarak belirlenmesi halinde, davacının isteğinin davalının edinilmiş malına kişisel maldan yapılan katkıdan kaynaklanan değer artış payı niteliğinde olduğu kabul edilerek tarafların gelirine göre davacı tarafından ödendiği kabul edilen miktar, davacı tarafından peşinat olarak ödenen miktar ve 01.01.2002'den sonra evlilik birliği içinde yapılan ödemelerin yarısının davacı tarafından yapıldığı göz önünde tutularak davacının kişisel mal miktarının, boşanma dava tarihindeki inşaat seviyesinin değerine oranı belirlenip bu oran ile taşınmazın boşanma dava tarihindeki inşaat seviyesinin karar tarihine en yakın tarihteki değerinin çarpımı sonucunda belirlenecek değer artış payına hükmedilmesi, gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 170,80 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 12.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.