MAHKEMESİ : İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının bozulmasına dair 11.07.2014 tarih, ... Esas, ... Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A RDavacı üçüncü kişi vekili, Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün ... iflas sayılı takip dosyasında 26.01.2009 tarihinde davacı üçüncü kişinin iş yerine gidilerek 6 adet tekstil makinesinin borçluya ait olduğu gerekçesi ile tespitinin yapıldığını, mahcuzların 4 tanesinin fatura ile satın alındığını, diğer iki tanesinin kiralandığını, iş yerinin ve mahcuzların borçlu şirket ile ilgisinin bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı alacaklı vekili, davacı üçüncü kişi şirketin borçlunun adresinde yine borçlu şirketin ortakları tarafından kurulduğunu, istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için muvazaalı olarak ileri sürüldüğünü, müflis borçlu hakkında tasfiye işleminin devam ettiğini, dava konusu makinelerin de tasfiyeye esas olmak üzere tespitinin yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Davalı müflis borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, dava konusu haczin borçlu şirketin adresinde yapıldığı, üçüncü kişi şirketin borçlunun ortakları tarafından yine borçlunun adresinde kurulduğu, iflas kararında borçlu şirketin alacaklıların zararına malvarlığının yeni kurulan şirketlere aktarıldığının tespit edildiği, istihkak iddiasının muvazaaya dayandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hükmün temyiz incelemesinde; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 16.04.2012 gün, 3245–4664 sayılı kararı ile; uyuşmazlığın iflastan doğan istihkak iddiası niteliğinde bulunduğu, hakkında verilip kesinleşmiş iflas kararı bulunan borçlu şirketin taraf ehliyetini yitirdiği, yerine iflas masasının geçtiği, bu nedenle iflas idaresi adına dava dilekçesi ekli davetiye tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması, bundan sonra işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiştir. Mahkemece uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda iflas idaresi adına davetiye tebliği sağlanmış, yapılan yargılama sonucunda mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı, Dairemizin 11.07.2014 tarih ... Esas ve ... Karar sayılı ilamı ile davacı 3. kişi vekilinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, davalı alacaklı vekili tarafından kararın hatalı olduğundan bahisle karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.Dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonucunda:Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 228. vd. maddeleri uyarınca açtığı “iflastan doğan istihkak” davası niteliğindedir. Her ne kadar bozma ilamında, iflas kararının alınmasına neden olan çeke dayalı takip dosyaları nedeni ile İİK 33/a maddesi uyarınca kesinleşmiş "icranın geri bırakılması" kararı bulunduğu, bu kararların tebliğinden itibaren 7 gün içinde genel mahkemelerde dava açılıp açılmadığının araştırılmadığı gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuş ise de; iflas kararının incelenmesinde, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin bozma kararı doğrultusunda alacağın varlığı konusunda inceleme yapılarak sonuca gidildiği görülmektedir. Yine Dairemizin bozma ilamının (2) nolu bendinde iflas dosyasında İİK 228. maddedeki prosedürün işletilmediği İİK 96. maddeye göre "takibin devamı" kararı alındığı, bu hususun dava şartları açısından istihkak davasına etkisinin tartışılması belirtilmiş ise de; yapılan uygulamaya göre davanın süresinde açıldığı kabul edileceğinden HMK'nun 30. maddesinde yer alan "usul ekonomisi ilkesi" gereği anılan hususta sonuca etkili olmayacaktır. O halde İcra Mahkemesi kararının onanması gerekirken bozulduğu anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 11.07.2014 tarih 2014/13622-14717 sayılı bozma kararının kaldırılarak 08.02.2013 tarihli mahkeme kararının ONANMASINA; peşin yatırılan 52,40 TL karar düzeltme peşin harcının istek halinde davacıya iadesine; 27,70 TL onama harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 27.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.