Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11798 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9358 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RDavacı üçüncü kişi vekili, İstanbul 14. İcra Müdürlüğü’nün 2012/24975 sayılı takip dosyasında yazılan talimat uyarınca Bakırköy 8. İcra Dairesinin 2012/1933 talimat sayılı dosyasında yapılan 27.11.2012 günlü hacze konu mahcuzların davacı 3. kişiye ait olduğunu, haciz adresinin borçlu ile ilgisi bulunmadığını, haciz esnasında borçlu yetkilisi ya da çalışanınında hazır bulunmadığını, belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı alacaklı vekili, haciz adresinin borçlunun davacı ile birlikte faaliyete bulunduğu adres olduğunu, haciz mahallinde borçlunun ismi yazan kutular ve evraklar bulunduğunu ispat külfetinin davacı yanda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; ödeme emrinin tebliğ edildiği adres ile haciz yapılan adresin farklı olması nedeniyle mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından ispatlanması gerektiği, eldeki delillere göre davacının istihkak iddiasının yerinde olduğu, davacı şirket ve ortakları ile borçlu şirketin muvazaa ve ilgisinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava 3.kişinin, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.İİK’nun 8/2. maddesi gereğince aksi sabit oluncaya kadar geçerli haciz tutanağı içeriğine göre haciz mahallinde borçlu şirketin vergi levhası ile birlikte borçlu şirkete ilişkin bir takım evraklar görülmüştür. Somut olayda, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir. Bu yasal karinenin aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekir.Diğer yandan davacı 3. kişi vekili delil listesinde bir kısım delillerini mahkemece ispat külfeti taraflarına yüklendiğinde bildirileceğini belirtmiştir, davacı 3.kişi beyanları doğrultusunda araştırma yapılarak sonuca göre tüm delillerin birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekmektedir.Belirtilen hususlar dikkate alınmadan eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı biçimde hüküm kurulması isabetli olmamıştır.2-Bozma neden ve şekline göre davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı 3. Kişi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL temyiz eden davacıya, 247,20 TL temyiz eden davalı ...Factoring A.Ş.'ye iadesine 27.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.