Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11795 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20045 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Perşembe İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/07/2013NUMARASI : 2013/21-2013/19Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili, icra emrinin iptaline karar verildiği halde, haciz neticesinde tahsil ve dosyada depo edilen bedelin, talebine rağmen İcra Dairesi'nce kendisine iade edilmediğinden bahisle, İcra Mahkemesi'ne şikayet başvurusunda bulunmuş, Mahkemece, sadece icra emrinin iptal edildiği, dosyada bulunan paranın iadesine ilişkin bir hüküm kurulmadığından istemin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir.HMK'nun geçici 3. maddesi gereğince uygulanması gereken HUMK'nun 443/4 maddesi (HMK’nun 367/2.) gereğince gayrimenkule ve buna müteallik ayni haklara ve aile ve şahsın hukukuna mütedair hükümler kesinleşmedikçe infaz olunamaz. Ayrıca, İİK’nun 363 ve sonraki maddelerinde, İcra Mahkemesi'nce verilecek kararlardan temyizi kabil olanlar belirlenmiş, bunların infaz edilebilmesi için kesinleşmesi gerektiğine dair bir hükme yer verilmemiştir. Bir başka deyişle, icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi zorunlu bulunmamaktadır. Yine icra mahkemesi tedbir kararları, HMK'nun 389 vd maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir kararı niteliğinde olmayıp hükmün tefhimi ile kendiliğinden ortadan kalkar. Somut olayda, borçlunun icra emri tebliğinden sonra takibe yaptığı itiraz üzerine, Perşembe İcra Hukuk Mahkemesi'nin 30.10.2012 tarih ve 2011/13 Esas, 2012/12 Karar sayılı dosyasında 06.02.2012 tarihli tedbir ara kararı ile; takip dosyasına haciz sonucu giren 5.379,64 TL'nin yargılama sonuna kadar alacaklıya ödenmeyerek dosyada depo edilmesine, yargılama sonunda ise; borçlunun takip konusu ilam nedeniyle takip tarihi itibariyle kira borcunun kalmadığı tespit edilerek, icra emrinin iptaline karar verildiği, borçlunun dosyada bulunan paranın kendilerine iadesi talebinin İcra Dairesi'nce reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kural olarak icra mahkemesi kararlarının icrası için kesinleşmesi gerekmediği ve tedbir kararının yargılama sonunda kendiliğinden ortadan kalktığı nazara alınarak, borçludan haciz yolu ile tahsil edilerek dosyada muhafaza edilen 5.379,64 TL'nin borçluya iadesi gerekir. O halde, Mahkemece, şikayetin kabulü ile icra dairesi kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK. nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.