Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11721 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26540 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İzmir 6. Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Değer artış payı alacağı ve katılma alacağı Davacı-karşı davalı ....... ile davalı-karşı davacı.... aralarındaki değer artış payı alacağı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair İzmir 6. Aile Mahkemesi'nden verilen 20.10.2014 gün ve 339/675 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı-karşı davacı .... vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.05.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı birleşen davalı .... vekili, tarafların 2001 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde sahip olunan taşınmaz ile aracın alınmasına kişisel malı niteliğindeki parasıyla katkıda bulunduğunu açıklayarak taşınmaz için 175.000 TL, araç için 17.000 TL alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, haksız olarak açılan karşı davanın reddini savunmuştur.Davalı birleşen davacı ... vekili, asıl davanın reddine karar verilmesini savunmuş, evlilik içinde satın alınarak davacı-karşı davalı adına tescil edilen, ... ada . parsel . nolu bağımsız bölüm 1/2 payı üzerinden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 5.000 TL'nın yasal faiziyle alınmasına karar verilmesini istemiş, harcını yatırmak suretiyle talep miktarını 29.992 TL'na yükseltmiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, taşınmaz ve araç üzerinden belirlenen toplam 117.714 TL katılma alacağının karar tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalı birleşen davacıdan alınmasına, fazlaya ilişkin talep ile birleşen davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı birleşen davacı İsmail Engin vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar, 27.12.2001 tarihinde evlenmişler, 15.11.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 12.06.2013 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar (TMK'nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK'nun 202.m). Asıl dava ve birleşen davaya konu taşınmazlar ve araç, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınarak kayıt malikleri adına tescil edilmiştir. .Asıl ve birleşen dava; TMK'nun 202 vd. maddeleri uyarınca değer artış payı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda, TM'nun 227. maddesi hükümleri uyarınca; eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağının belirlenmesi, daha sonra eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dâhil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması gerekir. Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır.Eldeki asıl dava dosyası boşanma dosyasından ayrılarak eldeki esasa kaydı yapılmıştır. Davalı birleşen davacı aşamalarda, tanık listesinde gösterilen tanıklarının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak dinlenilmesini istemiş ise de mahkemece bir kısım tanıkların boşanma dosyasındaki beyan ve açıklamaları ile yetinilmiştir. Ancak boşanma dosyasında bu tanıklara mal rejiminin tasfiyesine ilişkin soru yöneltilmediği gibi tanıkların tasfiye hakkında bir açıklama ve beyanları bulunmamaktadır. Ayrıca, birleşen dosya davacısı İsmail Urla'da bulunan taşınmazın edinilmesinde kullanılan ve banka aracılığı ile gönderilen paranın kişisel malı olduğunu ve birleşen dava konusu bağımsız bölümün edinilmesinde kullanıldığını ileri sürmesine ve banka kayıtlarının istenilmesini talep etmesine karşılık mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan karar verilmiştir.Davalı birleşen davacı taraf tanıklarını dinletmekten vazgeçtiğini bildirmediklerine göre, Mahkemece taraf tanıklarının usulüne uygun olarak çağrılmak suretiyle, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak beyanlarına başvurulması, dayanak banka havale ve kayıtlarının istenilmesi, mevcut tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda yazılı gerekçelerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL Avukatlık ücretinin karşı davacı karşı davalı ... alınarak Yargıtay duruşmasında vekil marifetiyle temsil olunan davalı-karşı davacı ... verilmesine, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 2.015,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacı .. iadesine, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.