MAHKEMESİ : Cide İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/03/2013NUMARASI : 2012/48-2013/34Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunun'da “yapı ipoteği” 941-944. maddeler arasında özel olarak düzenlenmiştir. Yapı halinde bulunan gemi, Kanun'un 941. maddesi 1. fıkrasına göre “tersanede inşa edilmekte olan gemi” dir. Bu gemilerin sicile kaydı, iktisabı, devri ve ziyaı yasada farklı hükümlerle düzenlenmiş ise de, “yapı” üzerine konulan ipotekler aynı maddede gemi ipoteği kapsamında gösterilmiş olması nedeniyle yapı ipoteğine de gemi ipoteğine dair hükümler uygulanır. Yapı ipoteğinin kapsamını belirleyen TTK'nun 943. maddesinde “gemi ipoteği inşa halindeki gemiye, inşaatın her safhasında şamildir. Gemi ipoteğinin 900. maddede yazılı şeylerle yapı malikinin mülkiyetine girmemiş olan kısımlar müstesna, tersanede bulunup inşaatta kullanılacak olan ve bu bakımdan işaretlenmiş bulunan kısımlara da şamildir.” denilmiş, 900. maddenin 2. fıkrasında yer verilen “ teferruattan olan şeyler, normal bir işletmenin icabatından olarak bu durumdan çıkarılır veya alacaklı lehine el konmazdan önce temlik edilerek gemiden uzaklaştırılırsa ipotek artık bunlara şamil olmaz” hükmünün burada da uygulanacağı, ipoteğin kapsamı belirlenirken TTK'nun 943. maddesi atfı ile uygulanacak aynı Kanun'un 900. maddesinde de TMK'nun 862 ve 863. maddelerinin tatbik olunacağı navlunların dahi MK'nun 863. maddesi kapsamında olacağı belirtilmiştir. TMK'nun 862. maddesinde yer verilen mütemmim cüz ve teferruat aynı Kanun'un 684/2 ve 686/2 maddelerinde tanımlanmıştır. Buna göre bütünleyici parça (mütemmim cüz); yerel adetlere göre asıl şeyin temel unsuru zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır. Eklenti (teferruat) ise; asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna göre işletilmesi, korunması veya yarar sağlaması için asıl şeye sürekli olarak özgülenen ve kullanılmasında birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl şeye bağlı kılınan taşınır maldır.Bahse konu yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde yapı ipoteği, sadece ipoteğin tesisi sırasında bütünleyici parçası veya eklentisi olma vasfını kazanmış bulunan menkul mallara değil, yapı malikinin mülkiyetine girmemiş olan kısımlar müstesna, yapının imar ve inşa olunduğu mahalde bulunan inşaatda kullanılmakta olan ve bu bakımdan işaretlenmiş kısımları (makinalar, kazanlar, saç levhalar yükleme teçhizatı vs.) de kapsadığının, menkullerin sadece 900. maddenin 2. fıkrasındaki halde ipotek kapsamında kalmayacağının kabulü gerekir (Turgut Kalpsüz-Gemi Rehni-3.Baskı S.204, 205, 206). Somut olayda Cide Gemi Tersanesinde yapımına başlanan ve farklı tersanelerde yapımı devam eden ve Zonguldak Gemi Sicil Müdürlüğü'nde 6762 sayılı TTK'nun 858 ve 941. maddelerine göre kayıtlı maliki Beşiktaş Gemi İnşa A.Ş. olan Beşiktaş BN-VIII isimli kimyasal madde taşıyan tanker gemisi üzerinde şikayetçi lehine 15.000 Euro bedelle ipotek sözleşmesi gereği ipotek tesis edildiği görülmektedir.İpotek lehtarı G.. S.. Yapı ipoteği kapsamında mütemmim cüzler olan menkullere borçlu C.. Gemi ve Yat San. ve Tic. A.Ş.'nin borçları nedeniyle konulan hacizlerin kaldırılmasını istemiş, Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda ana makine ve şanzımanın mütemmim cüz olduğu bu gemi dışında başka bir alanda kullanılma ihtimali söz konusu olmayacağı belirlendiğinden haczin kaldırılmasına jenaratör, taşıma kreynleri (vinç sistemleri) vs. diğer menkulların ise standart üretimle temin edilen sistemler olup benzer başka bir gemiye monte edilebileceği nedeni ile haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan bu değerlendirme ipoteğin kapsamını belirleyen yasal düzenlemeler karşısında kabul edilebilir bir kıstas değildir. Kaldı ki; aynı Mahkeme'nin 2009/11 sayılı dosyasına sunulan bilirkişi İ.. Y.. V..'ın 20.07.2009 tarihli raporunda Aybot Tersanesinde tespit edilen 4 adet jeneratörün (08) (NB-VIII) nolu gemiye ait olduğu belirlenmiş, aynı bilirkişinin 28.09.2009 tarihli “ ek raporunun Cide Gemi Tersanesinde yapılan inceleme ile ilgili kısmının (B) bölümünde ise Gurdesan Marka “kreyn”lerin (08) (NB-VIII) nolu gemiye ait olduğu bilgisine, genel olarak da bulunan menkullerin gemiye takılacağı açıklamalarına yer verilmiştir.Yine 2009/25 Esas sayılı dosya için aldırılan 14.03.2011 tarihli T.. K.. tarafından verilen raporda farklı değerlendirmeler yapılmıştır. Mahkemece, yapılacak iş gemi ve makine mühendislerinden oluşturulacak bilirkişiler aracılığıyla şikayete konu menkullerin geminin oluşturulup, işletilmesi, korunması ve gemiden yararlanılabilmesi için bütünleyici parça ve eklenti olarak gemiye bağlanmasının mümkün olup olmadığının tespit ettirilmesi, bu tespitler yapılırken aynı gemi ipoteği nedeniyle karara bağlanan dosyalarda rapor veren bilirkişilerden faydalanılması, olmaması halinde söz konusu raporlarda belirlenen menkullerle aynı menkuller olup olmadığı hususunda görüş sorularak sonuca gidilmesi gerekirken ana makine ve şanzuman dışındaki menkuller yönünden eksik inceleme ile yazılı gerekçelerle ret kararı verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Şikayetçi vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.