Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11341 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19598 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 12. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/07/2013NUMARASI : 2013/111-2013/583Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR 1-Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,2-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Alacaklı tarafından ilama dayanılarak borçlu hakkında ilamlı takip başlatılmış olup, alacaklı vekili İcra Mahkemesi'ne başvurunda icra dosyasına paranın yatırıldığı tarihten ödeme tarihine kadar faiz hesap edilerek paranın ödenmesi gerektiğini dosya içreğine aykırı İcra Müdürlüğü kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece borcun ödendiği tarihe kadar yapılan birikmiş faiz hesabı doğru olduğundan şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda; 22.09.2010 tarihli İcra Müdürlüğü kararıyla teminat mektubunun paraya çevrilmesine karar verildiği, dosyaya paranın 08.10.2010 tarihinde tahsilat olarak girdiği, anılan bu paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde dosyada bir tedbir kararı bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16.01.2013 tarih 2011/861 Esas-2013/166 Karar tarihli icra emrinin düzeltilesine ilişkin karar üzerine yeniden yapılan 05.02.2013 tarihli dosya kapak hesabı tarihine kadar faiz hesaplandığı anlaşılmaktadır. İcra dosyasına teminat mektubunun paraya çevrilmesi yoluyla giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde bir tedbir kararı da bulunmadığına göre ödeme tarihi ile paranın alacaklıya ödendiği tarih arasındaki dönem için faiz hesaplanamaz. Fakat borçlu savunmasında 02.05.2011 tarihine kadar faiz talep edileceğini bildirdiğinden borçlunun talebi gereği 02.05.2011 tarihine kadar faiz hesabı yapılması gerekmektedir. Ayrıca dosya kapak hesabında icra vekalet ücreti ve tahsil harcı bulunmakta ise de bilirkişi raporunda bu kalem alacaklara yer verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda usul eknomisi gereği borçlunun savunmasında ileri sürdüğü takas-mahsup talebi de dikkate alınarak yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda bakiye borcun tespiti gerekirken hatalı bilirkişi raporu ile sonuca gidilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda yazılı nedenlerle kabulü ile mahkeme kararının bu nedenle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 03.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.