MAHKEMESİ : Körfez Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk)TARİHİ : 25/07/2013NUMARASI : 2013/67-2013/133Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A RİİK'nun 24. maddesinin 1, 3, 4 ve 5. fıkralarında, taşınır teslimine dair ilam İcra dairesine verilince, icra müdürünün icra emri tebliği ile 7 gün içinde o şeyin teslimini emredeceği, hükmolunan taşınır veya misli borçlu yedinde bulunursa zorla alınıp alacaklıya verileceği, yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değerinin alınacağı, vermezse ayrıca icra emrine gerek kalmaksızın haciz yoluyla tahsil olunacağı, taşınır malın değeri ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu taktirde icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunacağı belirtildiği gibi hükmolunan taşınırın değerinin borsa ve ticaret odalarından olmayan yerlerde icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin olunacağı belirtildikten sonra maddenin son fıkrasında "ilgililerin bu hususta icra mahkemesine şikayet haklarının olduğu" hükmüne yer verilmiştir. Son fıkrada yer verilen bu düzenlemenin, icra müdürünün belirlediği taşınırın değerinin taraflarca şikayet konusu edilmesi halinde, icra mahkemesine denetleme yetkisi tanıdığının, bu denetlemenin de icra hakimi tarafından uzman bilirkişiden yardım alınmak suretiyle gerçekleştirebileceğinin kabulü gerekir. Bu kabul karşısında değer belirleme işleminin bizatihi icra müdürüne ait olduğu yönündeki yerleşik uygulama terk edilmiştir. Takip dayanağı olan Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) 04.07.2012 tarih ve 2010/381 Esas-2012/301 Karar sayılı ilamında ''04.02.2009 tarih ve B nolu faturada yazılı 2009 model Mıtsubıshı marka 1.5 Lancer Invite MT tipinde şasi nolu otomobilin yenisi ile değiştirilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde İİK.nun 24. maddesine göre işlem yapılmasına'' karar verildiği görülmüştür. Somut olayda şikayet, Ticaret Odası yazı cevabında belirtilen 54.000 TL olarak tespit edilen değere ve bu cevaptan itibaren faiz hasaplanmasına ilişkindir.Mahkeme'ce Ticaret Odası'ndan bildirilen cevap doğrultusunda yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş; karar şikayetçi tarafından temyiz edilmiştir. Bu durumda, Mahkeme'ce dayanak ilamda belirtilen fatura kapsamında kalan araç ve aksamının nazara alınarak teknik donanımını gösteren bilgi ve belgeler taraflardan temin edilerek aracın değerinin bu verilere göre bilirkişi aracılığı ile haciz tarihi itibariyle belirlenmesi gerekir. Ayrıca şikayet dosya kapak hesabında belirlenen değer üzerinden hasaplanan işlemiş faizi de içermesine rağmen Mahkeme'ce bu konuda olumlu-olumsuz karar verilmediği anlaşılmaktadır. İİK'nun 24. maddesi gereğince, ayıpsız aracın verilmesinin mümkün olmaması halinde İcra Müdürlüğün'ce bu yasa kapsamında haciz tarihi itibariyle malın değeri tespit edilerek ödenmesi için borçluya muhtıra tebliği ile temerrüt oluşacağından bu tarihten itibaren yasal faiziyle tahsili istenebilir. O halde henüz muhtıra tebliğ edilmeden faiz işletilemeyeceği de dikkate alınarak yukarıdaki kurallar ışığında yapılacak incelemelere ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi isabetsizdir.SONUÇ: Şikayetçi borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 03.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.