Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11316 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13813 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Sakarya 1. Aile MahkemesiTARİHİ : 04/04/2013NUMARASI : 2009/65-2013/252N.. A.. ile H.. Ç.. aralarındaki tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde katılma alacağı davasının reddine dair Sakarya 1.Aile Mahkemesi'nden verilen 04.04.2013 gün ve 65/252 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava dilekçesi ve yargılama sırasındaki açıklamalarında, tarafların 2000 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen 526 ada parselin yurt dışındaki çalışmalarından elde edilen gelir ve banka kredisi kullanılmak suretiyle alındığını, kredi ödemelerinin birlikte yapıldığını, ancak işlem kolaylığı nedeniyle taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, açıklayarak tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, davanın yersiz açıldığını, taşınmazın alınmasına ve kredi borcunun ödenmesine davacının katkısı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu 526 ada parselin tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; evlilik birliği içerisinde edinilen ta??ınmaza yapılan katkıdan kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesi ve açıklama beyanlarında taşınmazın tapu kaydının iptalini istemiş değer artış payı ve katılma alacağı yönünden bir istekte bulunmamıştır. Dava konusu taşınmaz 12.05.2005 tarihinde satış yoluyla davalı H.. Ç.. adına tescil edilmiştir.Mahkemece, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz, evlilik birliği içinde satın alma yoluyla edinilmiştir. Akdi ilişkide davacı taraf değildir. Eşler arasında Türk Medeni Kanunun'un 706. (743 s. TKM'sinin 634.) maddesi gereğince düzenlenmiş mülkiyet aktarımı ile ilgili resmi bir sözleşme de bulunmamaktadır. Bu durumda. 07.10.1953 tarihli 8/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacının bu katkısına dayanarak ayın (mülkiyet) talep edemeyeceğine ve davacı vekili tarafından katkı payı alacağına ilişkin bir talepte de bulunulmadığına göre, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şeklinde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 147,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 03.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.