MAHKEMESİ : İzmir 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/06/2013NUMARASI : 2013/148-2013/494Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili, müvekkili aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, takibe konu ilamın kesinleşmediğini, kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağını, bu nedenle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece, talep kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi üzerine, hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Talep, İİK'nun 41. maddesi yollamasıyla İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayete ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/1 (HMK. 367/1 m.) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir. Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4 m.), Mahkümiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4. maddesi), Kira tespit ilamları(12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı),Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar ( İİK'nun 72. madde), Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar (MÖHUK. 41/2 ), Sayıştay Kararları (832 sayılı Sayıştay Kanunu 64. madde), İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar ( 2577 sayılı İYUK 28/1 ), Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2006/220 Esas, 2012/161 Karar sayılı ve 13.07.2012 tarihli ilamı taraflar arasındaki inançlı sözleşmeye dayalı olarak A..-E.. O.. C.. Paz Ve Tic Ltd Şti'deki davalı adına olan hisselerin yarısının, davacıya ait olduğunun tesbiti ve tesciline, bu paylara isabet eden kar payının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ilişkin olup, yukarıda belirtilenler arasında yer almadığından takibe konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmez. O halde, Mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme Kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.