MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ..., Gökçek köyü tüzel kişiliği ve dahili davalı Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen reddine kısmen kabulüne dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 06.09.2000 gün ve 248/205 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı ..., dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği tapuya kayıtlı olmayan taşınmazın, öncesinde muris babasına ait olup babasının ölümünden sonra kardeşi ile yaptıkları taksimde 30 yıl önce kendisine kaldığını, burayı kayısı bahçesi haline getirdiğini, içerisine ev yaptığını iddia ederek zilyetliğe dayalı olarak adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Hazine vekili ile davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi davanın reddini savunmuş, davalı ... dava konusu yerin davacıya ait olduğunu beyan etmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 16.06.2000 tarihli teknik bilirkişi ek (2) raporunda IV numara ile belirtilen 3500 m2'lik kısmın davacı adına tapuya tesciline, ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.3402 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi hükmüne göre, "mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar Kadastro Mahkemesine re'sen devrolunur" Aynı Kanun'un 26/son maddesi hükmüne göre de, "Kadastro Mahkemesinin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar". Somut uyuşmazlığın incelenmesinde, dava konusu taşınmazın, 16.06.2000 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda (IV), (C), (D) ile gösterildiği, Dairenin geri çevirme yazısı üzerine .... Kadastro Müdürlüğü'nün 30.03.2015 tarih 86590763-160.1/383 sayılı karşılık yazıda dava konusu yerin yaklaşık olarak ... İlçesi ....Mahallesi 132 ada 1,2,3,4,5,6,7,8,9,10 nolu parselleri kapsadığı ve kadastro çalışmalarının 07.04.2007 tarihinde kesinleştiği bildirilmiş, yazı ekinde anılan parsellere ilişkin tapu kayıtları ve kadastro tutanakları gönderilmiştir. Kadastro Müdürlüğünün yazı cevabı ve ekindeki tutanaklar incelendiğinde, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 15.01.2007 tarihinde kadastro tespitlerinin yapıldığı, çalışmaların 07.04.2007 tarihinde kesinleştiği görüldüğünden 17.10.1997 tarihinde açılan ve tescil istemine ilişkin davanın kadastro tespitine itiraz davası niteliğinde olduğunun kabulü gereklidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re'sen göz önünde bulundurulur. Bu durumda Mahkemece açıklanan kanun hükümleri uyarınca; hükmü veren Mahkeme görevsiz hale geldiğinden, istek hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli Kadastro Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Bu yön gözetilmeksizin işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 23.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.