MAHKEMESİ : Adana 1. Aile MahkemesiTARİHİ : 04/04/2013NUMARASI : 2011/128-2013/373S. O. ve M.C.aralarındaki katkı payı alacağı davasının kabulüne dair Adana 1. Aile Mahkemesi'nden verilen 04.04.2013 gün ve 128/373 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı vekili, 04.07.1989 tarihinde evlenen tarafların 17.06.2010 tarihinde boşandıklarını, evlilik birliği içinde satın alınan 1354 ada 3 parselin üzerine 1994 yılından sonra yapılan inşaatın yapımına davacının ziynetleri ve babasının verdiği 10.000 TL ile katkıda bulunduğunu açıklayarak mal rejiminin tasfiyesi ile davacının alacağının tespit edilerek tahsiline karar verilmesini savunmuş, 25.03.2011 tarihli dilekçesiyle talebini 1.288,00 TL artırarak 11.288 ,00 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili, taşınmaz 01.01.2002 tarihinden önce edinildiğinden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davacı ziynetleri ile taşınmazın edinilmesine katkıda bulunduğundan davanın kabulüyle, 11.288,80 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar 04.07.1989 tarihinde evlenmişler, 26.01.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 17.06.2010 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM'nin 170. m.) rejimi ve bu tarihten boşanma davasının açıldığı 26.01.2010 tarihine kadar TMK'nun 202 ve davamı maddelerine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava, 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde evlilik birliği içerisinde 12.02.1990 tarihinde satış yoluyla edinilen ve üzerine 01.01.2002 tarihinden önce bina inşa edilen 1354 ada 3 parselin edinilmesi ve üzerindeki binanın yapımındaki katkı payı alacağı isteğine ilişkindir.Dava konusu taşınmaz taraflar arasında 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığının geçerli bulunduğu dönemde edinilmiştir. Kural olarak, 743 sayılı TKM'nin yürürlükte olduğu; 01.01.2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde, karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında bir tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekir. TMK'nun 6. maddesi gereğince taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Dosyadaki belge ve bilgilere göre, davacı ev hanımı olup çalışarak bir katkısı bulunmuyorsa da, davacının kişisel malı olan ziynetlerin gerek miktarı gerekse de dava konusu taşınmazın edinilmesinde kullanıldığına ilişkin davacı tanıklarının soyut beyanı dışında delil elde edilmemiştir. Hal böyle iken davacı dava dilekçesinde her türlü delile dayandığından, davacıya ziynetleri ile taşınmazın edinilmesinde katkıda bulunup bulunmadığı hususunda davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 217,30 TL peşin harcın istek halinde iadesine 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.