Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10953 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9993 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Katkı Payı ve Katılma Alacağı... ile ... aralarındaki katkı payı ve katılma alacağı davasının reddine dair ... 6. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı ... vekili, evlilik birliği içerisinde davacının katkısı ile alınıp davalı ve davalının önceki evliliğinden olma kızı adına tapuda kayıtlı dört adet taşınmaz yönünden mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 150.000,00 TL'nin faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı ... vekili, davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, ... parsel 7 nolu, ... parsel 2 nolu ve ... parsel 7 nolu meskenler davalının kızı ... adına kayıtlı olup davalıya ait olmadığı; ... parsel 2 nolu bağımsız bölüm yönünden davacının bu taşınmaza katkısına dair iddiasının sabit olmadığı; ... parsel 7 nolu bağımsız bölümün alınmasında davalı ve kızının müşterek hesabından çekilen paranın yarısının davalının edinilmiş malı olduğu ancak davacı ve davacı tanıkları beyanlarına göre taşınmaz alımının davacının rızası ile yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2- Davacı vekilinin ... parsel 6 nolu bağımsız bölüme ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Taraflar, 28.01.1999 tarihinde evlenmiş, 19.11.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 07.05.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın 10, TMK 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 s.lı HMK 33 m). İddianın ileri sürülüş şekline göre bu parsele ilişkin dava, katkı payı alacak isteğine ilişkindir../.Davaya konu 6 nolu mesken eşler arasında mal ayrlığı rejiminin geçerli olduğu 08.02.2000 tarihinde tapuda satış yolu ile davalı adına tescil edilmiştir. Davacı, satış bedelini kendisinin ödediğini; davalı ise, miras yolu ile kendisine kalan taşınmazın satımından gelen paranın kullanımı ile bağımsız bölümün alındığını ileri sürdüğüne göre, davacıdan satış bedeli ödediğine ilişkin varsa banka kayıtları, davalıdan miras yolu ile kaldığını ileri sürdüğü taşınmaza ilişkin kayıt ve numaraları sorularak bildirilmesinden sonra ilgili kurumlardan evraklar getirtilip, satış tarihleri ve para gönderme tarihleri göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi hatalıdır.3- ... parsel 7 nolu mesken ve ... parsel 7 nolu meskenler yönünden temyiz itirazlarına gelince; İddianın ileri sürülüş şekline göre anılan meskenlere ilişkin dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1. m). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK 222. m). Değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.Mahkemece bağımsız bölümlerin davalı adına tapuda kayıtlı olmadığından talebin reddine karar verilmiş ise de; ... parsel 7 nolu taşınmazın 07.05.2003, ... parsel 7 nolu taşınmazın ise 08.05.2008 tarihinde satın alma yoluyla edinilerek davalının kızı adına tescil edildiği ve aynı tarihlerde davalı adına intifa hakkı tesis edilip tapuya şerh verildiği anlaşılmaktadır. Tapu kayıtların incelenmesinden intifa hakkının mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihi itibariyle mevcut olduğu sabittir. İntifa hakkının ekonomik değeri bulunduğundan mahkemece bu husus göz önünde bulundurularak iddia ve savunma çerçevesinde toplanan deliller değerlendirilerek davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu taşınmazlar yönünden davanın reddi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) ve (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekili yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 21.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.