Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10914 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8413 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve TerkinHazine ile ... ve müşterekleri dava hakkında ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 17.05.2012 tarih ve 164/357 sayılı hükmün Daire'nin 09.03.2015 gün ve 2014/23447-2015/5582 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davalılar vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı Hazine vekili, tapuda davalılar adına kayıtlı 242 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını açıklayarak bu kısmın tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, dava konusu 242 parsel sayılı taşınmazın 517 m2'lik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle bu kısmın tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine karar verilmiş; davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairemiz'in 09.03.2015 tarih 2015/23447 Esas ve 2015/5582 Karar sayılı ilamıyla hüküm onanmıştır. Davalılar vekili, bu kez süresi içerisinde karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 10.02.2005 tarih 2005/583-1135 Esas ve Karar sayılı bozma ilamında belirtildiği gibi davalı taşınmaza tapulama işleminde revizyon gören 09.06.1966 tarih 33 sıra nolu tapu kaydı Hazine'nin de taraf olduğu ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 23.06.1964 tarih 1962/541 Esas ve 1964/345 Karar sayılı dosyasında görülen dava sonucu hükmen tescil yoluyla oluşmuştur. Bu şekilde Hazine'nin de taraf olduğu mahkeme kararıyla oluşmuş tapu kayıtlarına dayalı tespit yapılmış olması durumunda taraflar arasında ''kesin hüküm'' durumu oluşabilir. Kesin hüküm, teknik anlamda bir itiraz olduğu kadar aynı zamanda bir dava şartıdır (HMK 114/1-i). Kesin hüküm ve dava şartı taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında re'sen göz önünde bulundurulur. Kesin hükmün mevcudiyeti halinde daha önce bir taraf yararına hüküm verilmiş olması usuli kazanılmış hak teşkil etmez. Diğer bir anlatımla; kesin hüküm, aynı zamanda usuli kazanılmış hak ilkesinin de bir istisnasıdır. Mahkemece taşınmazın bir bölümünün kıyı kapsamında kaldığı gerekçesiyle tapu iptal terkin kararı verilip Dairemiz'in 09.03.2015 tarih 2015/23447 Esas ve 2015/5582 Karar sayılı ilamıyla onama kararı verilmiş ise de; yukarıda açıklanan husus yapılan incelemede gözden kaçırıldığından HUMK'nun 440-442. maddeleri uyarınca karar düzeltme isteminin kabulüyle, dava konusu taşınmazın yukarıda anılan kesin hükmün kapsamında kalıp kalmadığının yukarıda tarih ve sayısı bildirilen dava dosyasının kapsamı göz önünde bulundurularak yeniden yapılacak keşifte belirlenmesiyle sonucuna göre bir karar verilmesi konusunda inceleme yapılmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin karar düzeltmeye ilişkin itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, Dairenin 09.03.2015 tarih 2015/23447 Esas ve 2015/5582 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesi gereğince harç alınmasına mahal olmadığına, 20.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.