MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 03.11.2011 gün ve 100/191 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı vekili, kadastro sırasında ... adına tespit ve tescil edilen 121 ada 212; 122 ada 251, 173 ve 204 parseller kapsamında kalan ve dava dilekçesinde mevkii ve hudutlarını bildirdiği taşınmazların miras yoluyla intikal, taksim ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedenlerine dayanarak ... adına olan tapularının iptali ile vekil edeni adına tescilini istemiştir. Davalı ... temsilcisi, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, 122 ada 173 ve 122 ada 204 parsellerin tamamı ile; 121 ada 212 parsel kapsamındaki Teknik Bilirkişi ...'nin 10.10.2011 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfiyle gösterilen 5257,42 m2; 122 ada 215 parsel kapsamındaki aynı rapor ve krokide (B1) harfiyle işaretlenen 401,33 m2, (B2) harfiyle belirlenen 4469,26 m2, (C) harfiyle tespit edilen 1468,98 m2, (D1) harfiyle saptanan 916,89 m2, (E) harfli 7144,39 m2 yer ile (F) harfli 5897,41 m2'lik bölümün tapu kayıtlarının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. 20.09.2006 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında; 122 ada 204 parsel, ham toprak niteliğiyle ve 665,20 m2, 122 ada 212 parsel hali arazi niteliğiyle ve 1.051.557,16 m2, 122 ada 215 parsel ham toprak niteliğiyle ve 1.596.139,39 m2, 122 ada 173 parsel malikinin kesin olarak bilinememesi üzerine ileride hak kaybına sebebiyet vermemek için tarla niteliğiyle ve 2855,53 m2 yüzölçümlü yerler ... adına tespit edilmiş, tespite itiraz edilmeksizin tutanakların kesinleşmesiyle 10.11.2006 tarihinde ... adına tapu kayıtları oluşmuştur. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre; Davalı ... temsilcisinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 122 ada 173 ve 204 parsellere ilişkin bölümünün ONANMASINA, Davalı ... temsilcisinin 121 ada 212 ve 122 ada 215 parseller kapsamında kalan taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükümvermeye yeterli bulunmamaktadır. Hali arazi niteliğiyle tespit ve tescil edilen 121 ada 212 parselin yüzölçümü 1.051.557,16 m2; ham toprak niteliğiyle tespit ve tescil edilen 122 ada 215 parselin yüzölçümü 1.596.139,39 m2'dir. Bu büyüklükteki taşınmaz içerisinde kalan bir kısım yerin zilyetlikle kazanılması için sınırlarının belirli olması ve tespit tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin geçmesi gerekir. Mahkemece, bu yönde hava fotoğrafları ile Fotoplan, Fotometrik ve Fotogrametrik paftalardan yararlanılmamıştır. Öte yandan, Mahkemenin 19.04.2011 tarihli keşif ara kararında; tanıkların ne şekilde keşifte hazır bulundurulacağı açıklanmamış, davacı vekilinin 28.12.2010 havaleli tanık listesinde bildirdiği tanıklarından... ve..., vazgeçme olmadığı halde Mahkemece herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin dinlenmemişler, Yerel Bilirkişilerin ve tanık olarak bildirilmediği halde tespit bilirkişilerinin jandarma tarafından hazır edilmeleri için müzekkere yazılmasına karar verilmiştir. Zilyetlik maddi olaylardan olup 3402 sayılı Kanunu'nun 14/1. maddesi uyarınca tanık ve Yerel Bilirkişi dahil zilyetliğin her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Fakat, Genel Mahkemelerde açılan davalarda taraflarca hazırlama kuralı geçerli bulunduğundan Mahkemece kendiliğinden tespit bilirkişisini çağırıp dinlemesi doğru değildir. Hakim, tarafların bildirdikleri tanıklar ve delillerle bağlı olup, onun dışında tanık ve delile dayanarak hüküm kuramaz. Her ne kadar keşifte dinlenilmemişse de; Mahkeme'nin tespit bilirkişilerin jandarma tarafından hazır edilmesi yönündeki ara kararı doğru olmamıştır. Şu halde, Mahkemece yapılacak iş; Yerel Bilirkişi ve tanıkların HMK'nun 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri gereğince, keşif yerine davetiyeyle çağırılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, davacı ile miras bırakanının tespit tarihine kadar 20 yıllık sürede taşınmazlar üzerindeki zilyetliği ne şekilde sürdürdüklerinin belirlenmesi, taşınmazların yüzölçümünün bir milyon m2'den büyük olduğu gözönünde tutularak kadastro tespitinin yapıldığı 20.09.2006 tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine (1976-1986 arası) ait iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı'ndan, Fotoplan, Fotometrik ve Fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğü'nden getirtilerek dosya arasına konulması, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi aracılığıyla getirtilen hava fotoğrafları ve paftaların keşifte uygulamalarının yapılması, İl Kadastro Müdürlüğü'nden getirtilecek paftaların 1986 tarihinden önceki paftalar olması gerektiğinin düşünülmesi, hava fotoğraflarıyla belirtilen paftalara göre taşınmazların hangi tarihten bu yana kültür arazisi niteliğinde olduğu, paftaların düzenlendiği tarih ile hava fotoğraflarının çekildiği tarihlere göre imar ve ihyasının hangi tarihte tamamlandığı konularında Uzman Bilirkişiden tarafların ve Yargıtay'ın denetimine açık rapor alınması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması Usul ve Yasaya aykırıdır. Davalı ... temsilcisinin temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 121 ada 212 ve 122 ada 215 parsellerle ilgili bölümlerinin 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.