MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi... ile Hazine ve dahili davalı ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 26.04.2012 gün ve 118/56 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı vekili, miras yoluyla intikal, satış ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle 254 ada 16; 255 ada 12 ve 259 ada 8 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili ise, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davacının davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazlar, 2008 yılında yapılan kadastro çalışmalarında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 15.6.2000 tarih 7906 sayılı kararı ile ilan edilen 1.derece doğal sit alanı içinde kaldığı açıklanarak zilyedi davacı beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tespit edilmiş ve tutanaklar 13.11.2008 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. Tespit sonrasında... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 16.04.2009 tarih 4563 sayılı kararı ile 1. derece doğal sit alanlarının yeniden belirlendiği ve taşınmazların 1. derece doğal sit alanı dışında kaldığı, taşınmazlar üzerinde 2863 sayılı Kanun kapsamına giren korunması gereken taşınır ve taşınmaz kültür varlığının bulunmadığı dosya arasında bulunan ... Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Müdürlüğü yazı cevabı ile harita mühendisi ve arkeolog bilirkişi raporlarından anlaşıldığına göre dava konusu taşınmazların Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu hükümleri uyarınca zilyetlik yolu ile kazanılmasını engelleyen bir durumun olmadığı; TMK'nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri hükümleri uyarınca diğer gerekli kazanma koşulları oluştuğu taktirde kazanılmasının mümkün bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, tapulama çalışmaları sırasında sit alanında kalması nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazların Hazine adına tespit edildiği tarihe kadar davacı tarafından 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olacak şekilde tarım arazisi şeklinde tasarruf edildiği yerel bilirkişiler tarafından ifade edildiğine, kültür arazisi niteliğinde olduğu ziraatçi, orman sayılmayan yerlerden olduğu orman yüksek mühendisi uzman bilirkişiler tarafından gerekçeli olarak raporlarında açıklandığına, kazanmaya engel bir durum olmadığı dosya kapsamından belirlendiğine göre Mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı Hazine vekilinin aşağıdaki husus dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile hükmün esasının ONANMASINA,Davalı Hazine vekilinin avukatlık ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava dilekçesinde dava değeri 20.000 TL olarak gösterilerek harcı yatırılmıştır. Mahallinde yapılan keşif sonunda dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri 35.629,28 TL olarak belirlenmiş ise de bu miktar üzerinden mahkemece harç tamamlattırılmamıştır. Bu bakımdan Mahkemece karar tarihi itibariyle dava dilekçesinde gösterilen 20.000 TL dava değeri üzerinden hesap edilecek nispi Avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde harcı tamamlanmamış değer dikkate alınarak Hazine aleyhine fazla avukatlık ücreti hesap edilmesi doğru olmamıştır. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün avukatlık ücreti ile ilgili bölümünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi uyarınca Hazine'den harç alınmasına mahal olmadığına 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.