MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RBorçlu vekili İcra Mahkemesi' ne başvurusunda; icra takibinin dayanağı ilamın Yargıtay...Karar sayılı ilamı ile bozulduğunu, icra müdürülüğünce icranın durdurulmasına karar verildiğini, yerel mahkemenin yeniden yaptığı yargılama sonucunda önceki kararda direnildiğini, bunun üzerine icra müdürlüğünce hacizlere devam edilerek 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına haciz konulduğunu, icra müdürlüğünün verdiği karardan kendiliğinden dönemeyeceğini belirterek İİK' nun 40. maddesi uyarınca icranın durdurulması kararının devamını, dosyadan alacaklıya ödeme yapılmamasını, bozmadan sonra tatbik edilen hacizlerin kaldrılmasını talep etmiştir. Mahkemece, dosya borcunun ödendiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.İİK' nun 40. maddesine göre “- (Değişik fıkra: 02/03/2005-5311 S.K./7.mad) Bir ilâmın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur.(Değişik fıkra: 02/03/2005-5311 S.K./7.mad) Bir ilâm hükmü icra edildikten sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ya da Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hâline iade olunur. ”İİK.nun 40. maddesinde; Bir ilam hükmünün bozulması icra işlemlerini olduğu yerde durdurur hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda takip konusu iş mahkemesi kararı Yargıtay 5. Hukuk Dairesince bozulmuştur. Mahkemesinin eski kararında direnmesi, bozulan kararın tekrarından ibaret olup, yeni bir hüküm sayılamayacağından İİK.nun 40. maddesine göre duran takibin devamını sağlamaz (Prof. Dr. Baki Kuru HMK 4. cilt sayfa 4679). Dosya borcunun ödenmesi borçlunun bu yöndeki şikayetinin incelenip sonuçlandırılmasına engel değildir. Mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.