Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1084 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6322 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi ... ile... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasında Mahkemenin yetkisizliğine dair ... Aile Mahkemesi'nden verilen 07.03.2012 gün ve 647/214 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı vekili, yanlar arasında boşanma davası olup, ..... Mahallesi ... ada 11 parsel sayılı taşınmazın kooperatif aidatlarının evlilik birliği süresince müvekkili tarafından ödendiğini, bu kapsamda 35.000 TL'lik ödeme yaptığını, müvekkilinin uzman çavuş olmasına karşın, davalının ödeme yapabilecek çalışması bulunmadığını ileri sürerek, boşanma sonucunda müvekkilince yapılan 35.000 TL ödemenin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davacının .....’de ikametine karşın müvekkilinin ...’ta ikamet ettiğini, seçimlik hakkı sebebiyle dosyanın ... Mahkemesi'ne gönderilmesini talep etmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine, dosyanın ... Aile Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki hususunu düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 214. maddesinde; “…Eşler veya mirasçılar arasında bir mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, aşağıdaki Mahkemeler yetkilidir: 1. Mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri Mahkemesi, 2. Boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan Mahkeme, 3. Diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri Mahkemesi…” şeklinde belirtilmiştir. Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Dosya kapsamına ve incelenen tutanaklara göre yanlar arasında ...4. Aile Mahkemesi'nin 2011/850 Esas sayılı dosyasında açılan boşanma davasının derdest bulunduğu (yetkisizlik kararı verilmişse de bu hususun henüz kesinleşmediği), eldeki davaların 4721 sayılı TMK’nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra açıldığı, mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkin davaların sonuçlandırılabilmesi için taraflar arasındakievlilik birliğinin sona ermesi gerektiği (TMK. md. 225), yanların evliliği hukuken devam ettiğine göre mal rejiminin sona ermediği gibi davanın görülebilirlik ön koşulunun da gerçekleşmediği, ancak TC. Anayasası'nın 141. maddesinin son fıkrası ve HUMK’nun 77. maddesi hükümlerine nazaran, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğu, bu nedenle Mahkemece taraflar arasındaki derdest boşanma davasına ilişkin dava sonucunun beklenmesi, dava dosyasının bekletici sorun yapılması (Y.HGK. 27.06.2012 gün 2012/8-268 E.–420 K.), sonucuna göre yetki itirazının değerlendirilmesi gerekirken, yetkisizlik kararı verilmesi Usul ve Yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.