Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10593 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17277 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/06/2013NUMARASI : 2012/876-2013/583Ö.. A.. ve müşterekleri ile Emlakbank Sinanoba A -94 blok yönet. adına 3600 parsel başkanlığı aralarındaki mirasın hükmen reddi ve menfi tespit davasının kabulüne dair Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 03.06.2013 gün ve 876/583 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili ile davacılar vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacılar vekili, vekil edenlerinin mirasbırakanı M.. A..'nın 17.06.2006 tarihinde öldüğünü, murise ait olmayan bir borç nedeniyle 2004 yılında muris aleyhine icra takibi başlatıldığını, murisin ölümünden sonra takibe davacılar aleyhine devam edildiğini, murisin ölüm tarihine göre terekesinin borca batık olduğunu açıklayarak mirasın hükmen reddedilmiş sayılmasına ve davacıların davalı yönetime borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, davacıların ve murisin yaşam standartları dikkate alındığında ölüm tarihi itibarıyla murisin terekesinin borca batık olmadığının anlaşıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, murisin ölüm tarihi itibarıyla borçlarını karşılayacak herhangi bir malvarlığının bulunmadığı, ödemeden aczinin açıkça anlaşıldığı gerkçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 605/2. maddesi gereğince mirasın hükmen reddi (borca batıklığı) ayrı bir dava açılmak suretiyle talep edilebileceği gibi açılmış olan bir davada savunma olarak da ileri sürülebilir. Mirasbırakanın ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen; Türk Medeni Kanunu'nun 610/2. maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Davacılar mirasbırakanın borcu nedeniyle kendilerine karşı yapılan icra takibine karşı İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesi uyarınca olumsuz tespit davası açtığına göre; bu davada mirasbırakanın terekesinin borca batık olduğunu ve bu sebeple borçlu olmadıklarını tespit ettirme hakkına sahiptirler. Durum böyle olunca öncelikle ön sorun olarak mirasbırakanın terekesinin borca batık olup olmadığının TMK'nın 605/2. maddesi uyarınca gösterilen deliller çerçevesinde incelenmesi, murisin ölüm tarihi itibarıyla ödemeden aczi açık, davacılar tereke işlerinin olağan yönetimi dışında kalan işlere karışmamış ve terekeyi mal edinmemişlerse davanın kabulüne, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın sadece TMK'nın 605/2. maddesine göre açılmış bir dava gibi değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurması doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile Mahalli Mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.