Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10497 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14567 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Türkoğlu İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/01/2013NUMARASI : 2012/31-2013/4Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARDavacı üçüncü kişi vekili, Türkoğlu İcra Müdürlüğü’nün 2012/141 sayılı Takip dosyasında yapılan 19.06.2012 günlü hacze konu buğdayın üçüncü kişiye ait olduğunu, üçüncü kişinin borçlunun hissedarı bulunduğu ve buğdayın ekili olduğu taşınmazı kiraladığını belirterek istihkak iddiasının kabulüyle haczin kaldırılmasına, kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı alacaklı vekili, Türkoğlu İcra Müdürlüğü’nün 2012/141 sayılı Takip dosyasının iptal edildiğinin gözönünde bulundurulması gerektiğini beyan etmiştir.Mahkemece toplanan delillere göre: taşınmazın borçlu tarafından davacı üçüncü kişiye kiralandığı bu hususta kira sözleşmesinin düzenlendiği, haczedilerek hasat edilen buğdayın davacı üçüncü kişiye ait olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre, borçlu İsmet tarafından takip dayanağı borca itiraz edildiği, dava konusu Türkoğlu İcra Müdürlüğü'nün 2012/141 Esas sayılı takibinin, Türkoğlu İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13.11.2012 tarih, 2012/28 Esas-2012/35 Karar sayılı ilamı ile borçlunun itirazı kabul edilerek takibin iptaline karar verildiği, kararın temyiz edilmemesi üzerine 25.12.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda haciz kendiliğinden düşmüş olacağından davanın konusu kalmamıştır. Dolayısıyla konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve yargılama giderinin de dava açılmasına neden olan tarafa yükletilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL'nin temyiz edene iadesine 23.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.