Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1049 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26086 - Esas Yıl 2014





Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescilHazine ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 04.09.2012 gün ve 39/326 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, 2510 sayılı İskan Kanunu uyarınca ... göçebe ailelerinin yerleşik hayata geçirilmesi amacıyla Hazine tarafından taşınmaz tahsisi yapıldığını, bu kapsamda 4106 ada 16 parselde bulunan 23 nolu bağımsız bölümün davalılara tahsis edildiğini, yapılan araştırmada aile temsilcisi olarak adına tahsis yapılan ...'ın 1 aydan fazla SGK kaydının tespit edildiğini, bu durumun hak sahibi olmaya engel olması nedeniyle davalıların hak sahipliğine ilişkin 24.08.1995 tarihli Komisyon kararının 13.12.2011 tarihli Mahalli İskan Komisyonu kararıyla kaldırıldığını açıklayarak, 23 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptaliyle davacı Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar usulüne uygun tebligata rağmen cevap vermemişlerdir.Mahkemece, davanın kabulüyle ... nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptaliyle davacı Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; mahkemece davalıların hak sahipliğine ilişkin 24.08.1995 tarihli Komisyon kararının 13.12.2011 tarihli Mahalli İskan Komisyonu kararıyla kaldırıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak davalılarca hak sahipliğinin iptaline ilişkin 13.12.2011 tarihli Mahalli İskan Komisyonu kararının iptali için İdare Mahkemesi'nde dava açılmış, İdare Mahkemesi'nin 27.12.2012 tarih, 2012/430 Esas ve 2012/1968 sayılı kararıyla 13.12.2011 tarihli Komisyon kararının iptaline karar verilmiştir. Karar, Danıştay 8. Dairesi tarafından onanarak 04.06.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Davanın dayanağı ve yerel mahkemenin tapu iptalinin gerekçesi ortadan kalktığından, dayanağı kalmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'un 440/III-2. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 20.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.