Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10464 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17237 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Bakırköy 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/07/2013NUMARASI : 2011/1470-2013/928Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı ile davalı taraflarından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARBorçlu, İcra Mahkemesine başvurusunda; aleyhine başlatılan icra takibinde, ilama aykırı olarak fazla alacak istenildiği ve takip başlamadan önce kısmi ödemelerde bulunduğunu açıklayarak, fazla istenilen miktar yönünden takibin iptalini ve iptal edilen tutar üzerinden %20'den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir.Mahkemece, 19.01.2012 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak; başvurunun kısmen kabulüne, Bakırköy 5. İcra Müdürlüğü'nün 2011/12804 Esas sayılı takip dosyasında borçlu yönünden icra emrinde ilama dayalı alacak tutarının 3.830,00 TL, avukatlık ücreti işlemiş faiz miktarının 37.43 TL ve yargılama gideri işlemiş faiz tutarının 3.27 TL olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Hüküm, borçlu ve alacaklı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Alacaklı tarafından, takip talebinde; 14.724,27 TL miktarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren işleyecek asıl alacağın faizi ile birlikte devam eden aylarda Ağustos 2011'de dahil olmak üzere müşterek çocuk Irmak Sevinç için aylık 650,00 TL ve anne-H.. S.. için aylık 400,00 TL olmak üzere toplam 1.050,00 TL nafaka bedelinin tahsili istenmiştir. Dayanak olarak; Şişli 1. Aile Mahkemesi'nin 16.03.2011 tarih 2009/468 Esas ve 2011/212 Karar sayılı kararı gösterilmiş, dava tarihi 29.04.2009'dan takip tarihine kadar ki ödenmesi gereken nafaka miktarı ile ödenen nafaka miktarı arasındaki farkı gösteren liste sunulmuştur.Takibe dayanak yapılan Şişli 1. Aile Mahkemesi'nin 16.03.2011 tarih 2009/468 Esas ve 2011/212 Karar sayılı dosyası ile, Şişli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/1081 Esas ve 2002/2172 Karar sayılı kararında anne ve müşterek çocuklar için hükmedilen nafaka miktarının arttırılması istemiyle dava açılmış, davanın müşterek çocuklar yönünden kısmen kabulüne, anne yönünden reddine karar verilmiştir. Bu davada, açıkça Şişli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/1081 Esas ve 2002/2172 Karar sayılı kararına yollama yapıldığı gibi, takip talebinin ekine Şişli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/1081 Esas ve 2002/2172 Karar sayılı kararı da eklenmiştir. Yine, Şişli 1. Aile Mahkemesi'nin 16.03.2011 tarih 2009/468 Esas ve 2011/212 Karar sayılı kararında anne lehine nafaka bedeli arttırımı yapılmamış ise de, Şişli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/1081 Esas ve 2002/2172 Karar sayılı kararında anne lehine aylık 400,00 TL nafakaya hükmedildiği ve bu tutarın takip talebinde açıkça istenildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle iken, takibin Şişli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/1081 Esas ve 2002/2172 Karar sayılı kararında anne ve çocuklar lehine hükmedilen nafaka tutarı ile Şişli 1. Aile Mahkemesi'nin 16.03.2011 2009/468 Esas ve 2011/212 Karar sayılı kararında müşterek çocuklar yönünden arttırılan nafaka miktarı yönünden yapıldığı halde, Şişli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/1081 Esas ve 2002/2172 Karar sayılı kararında anne lehine hükmedilen nafaka miktarı dikkate alınmadan düzenlenen bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.Alacaklı vekilinin temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 23.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.