Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1046 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13521 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih Ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARİİK'nun 153. maddesinde; "İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse icra dairesi on beş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder. Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelip de kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamıyla yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir. Bu karar tapu dairesine tebliğ edilerek ipotekli taşınmazın siciline geçirilir" hükmü yer almaktadır. Taraflar arasında Tapu Sicil Müdürlüğü'nde tanzim edilen 20.11.1990 tarih ve... yevmiye nolu ipotek akit tablosunun incelenmesinde; ipoteğin, 50.000.000. TL (50 TL) bedelle, birinci derecede, faizsiz olarak ve 20.11.1991 tarihinde ödenmek üzere düzenlendiği anlaşılmıştır. Açıklanan bu niteliği itibariyle ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. TMK'nun 875. maddesi gereğince, alacaklı, ipoteğin fekki için, ana paranın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebilir. Buna göre aynı Kanunun 883 ve İİK'nun 153. maddeleri gereğince borçlu da ipoteğin kaldırılması için icra dairesine doğrudan başvurabilir. Somut olayda anılan maddede yer verildiği şekilde makul bir sebeple İcra Müdürlüğüne başvurulmamıştır. Bu durumda ipotek akit tablosunda yer alan bila faizli dönem, (1990-1991) arası zamanı ifade etmekte olup, vade tarihinden talep tarihine kadar ana para ve eklentilerinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilebilir. O halde Mahkemece, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda dönemsel faiz hesabı yaptırılarak ödenmesi gereken miktarın belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Şikayetçiler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 31.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.